Abstract:
ABSTRACT
Many critics have employed of Freud’s psychoanalytic criticism while analyzing literary works. The emergence of the psychoanalytic approach and the study of the relationship between psychoanalysis and literature enables the reader to understand literary works better by using the concepts of this approach. This thesis analyzes the close relation of psychology and literature within the scope of Sigmund Freud’s psychoanalysis and focuses on examining pedophilia as a mental illness, in Lewis Carroll’s Alice’s Adventures in Wonderland and Vladimir Nabokov’s Lolita. Freud’s psychosexual theory and structural model of the human mind were adopted to both novels by associating them with pedophilia. Pedophilia is reflected through one of the characters of Lolita, Humbert Humbert and Carroll’s own characteristics in Alice’s Adventures in Wonderland. Through the analyses of the main characters, this thesis suggests that Freud’s psychoanalysis has been effective in the works of both novels.
ÖZ
Birçok eleştirmen edebi eserleri incelerken Freud’un psikoanalitik kuramından yararlanmıştır. Psikoanalitik yaklaşımın ortaya çıkışı ve psikanaliz ile edebiyat arasındaki ilişkinin incelenmesi, okuyucunun bu yaklaşımın kavramlarını kullanarak romanları daha iyi anlamasını sağlamıştır. Bu tez, psikoloji ve edebiyatın yakın ilişkisini Sigmund Freud’un psikanalizi kapsamında analiz etmektedir ve Freud’un psikanaliz teorisi ışığında Lewis Carroll’un Alice’in Harikalar Diyarı’ndaki Maceraları ve Vladimir Nabokov’un Lolita adlı eserlerindeki bir akıl hastalığı olan pedofiliyi incelemeye odaklanmıştır. Freud’un psikoseksüel teorisi ve insan zihninin yapısal modeli her iki romana da pedofili ile ilişkilendirilerek uyarlanmıştır. Pedofili, Lolita romanında karakterlerden biri olan Humbert Humbert ve Alice’in Harikalar Diyarındaki Maceraları’nda ise Carroll’un özellikleri ile yansıtılır. Ana karakterlerin analizleri ile bu tez, Freud’un psikoanalitik teorisinin her iki roman üzerinde de etkili olduğunu göstermektedir.