Örgütsel Bağlılık ile İş Tatmini Arasındaki İlişki

Abstract

ÖZ (ABSTRACT IN TURKISH) Günümüzde işletmeler için iş tatmini ve örgütsel bağlılık en önemli iki konudur. Bireylerdeki düşük tatmin ve bağlılık düzeyleri, birey-örgüt ilişkisinin gönüllü olarak sonlandırılmasına neden olabilir. Böylece örgütler vasıflı ve yetkin personel kaybı yaşayacaklardır. Bu ise örgütlerde, özellikle uzmanlara, yüksek eğitimlilere ve kalifiyelere dayanan devlet dairelerinde potansiyel bir zayıflatıcı unsur haline gelecektir. Bu çalışma, bir devlet üniversitesinde yetkisi bulunan dekan, yönetici, bölüm başkanı ve yetkisi olmayan çalışanlardan oluşmaktadır. İlgili katılımcıların örgütsel bağlılığı ile iş tatmini düzeyi arasındaki ilişki incenlenmiştir. Araştırmada veri toplama anket yöntemi ile gerçekleştirilmiş olup, 256 katılımcıdan veriler elde edilmiştir. Ayrıca, ankete demografik sorular eklenerek katılımcılar hakkında bilgiler elde edilmiştir. Katılımcıların çoğunluğunu erkekler, yaş grubunun çoğunluğunu ise 26-35 yaş aralığı oluşturmaktadır. Yine katılımcıların eğitim seviyeleri incelendiğinde katılımcıların büyük bir bölümünü lisans mezunu kişilerin oluşturduğu görülmektedir. Örgütsel bağlılık seviyesi ne kadar yüksekse, aynı seviyede işten tatmin olma derecesi de yüksek olacaktır. Katılımcıların çoğunun son çalışmalarında daha az tatmin olduğunu ve bu durumun verimliliği olumsuz etkilediği görülmüştür. Çalışmada, iş tatmini ve örgütsel bağlılık arasında güçlü bir ilişki olduğunu tespit edilmiştir. Yani her iki değişken arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Demografik özellikler ile bağımlı değişkenler arasındaki ilişki analiz edildiğinde anlamlı bir ilişki bulunmadığı tespit edilmiştir. ABSTRACT Job satisfaction and corporate commitment are two of the most significant organizational action constructs learned. It is widely accepted that low levels of satisfaction or loyalty will result in workers willingly ceasing the employee-organization relationship, resulting in organizations losing skilled and competent personnel, which is a potentially debilitating force within any organization, particularly government departments that rely on experts and highly trained and qualified employees. The current study examined the organizational commitment, the level of job satisfaction, and the relationship between satisfaction and dedication of male and female deans, managers, department heads, and normal employees who are fully functionally qualified permanent contractors. A quantitative non-probability simplicity sampling design with a survey composed of 256 respondents was the sampling methodology used. The majority of respondents who participated were male, and the percentage distribution of age group was the majority between 26 to 35 years old. On the other hand, the education level, bachelor’s degree was the most. The relation between the job-satisfaction and organisational commitment were measured using means and standard deviation though number of key questions in a designed questionnaire. Results show that the more organisational commitment was in organisations, the more satisfaction in job will occur among all employees in the sample study. On the other hand, the study found that the majority of respondents have less level of satisfaction in their recent work which impacts negatively on their productivity scale. Furthermore, the study found out that there is a strong relation between job satisfaction and organisation commitment, in which the correlation was statistically at 0.01 which means that there were statistically significant relationship between both variables, also the study tested the relationship between demographic characteristics and dependent and independent variables through which it was found that there are no statistically significant relation between both of them, in which the significant values for all of demographic characteristics and dependent and independent variables were bigger than 0.05 and the R. squares were very low.