Karabuk University

Ötanazi ve Yaşam Hakkının İslam Ahlak Felsefesi Açısından İncelenmesi

Show simple item record

dc.contributor.author ÖZDEMİR, RAŞİT
dc.date.accessioned 2021-08-05T09:07:15Z
dc.date.available 2021-08-05T09:07:15Z
dc.date.issued 2021-07-16
dc.identifier.uri http://acikerisim.karabuk.edu.tr:8080/xmlui/handle/123456789/1395
dc.description.abstract ÖZ Tedavi edilmesi mümkün görülmeyen hastaların, maddi ve manevi acılara daha fazla katlanmasını engellemek ve onlara güzel bir ölüm sağlamak amacıyla uygulanan ötanazinin dini ve ahlaki açıdan uygunluğu, tarihsel süreç içerisinde tartışma konusu olmuştur. Dini açıdan yapılan eleştiri, semavi dinlerin intiharı ve öldürmeyi yasaklaması, insanın kendi bedeni üzerinde Allah tarafından emanetçi kılınması noktasında yoğunlaşmaktadır. Ahlak felsefesi açıdan yapılan tartışmalar ise insanın yaşama hakkı, dayanılmaz acılara katlanmak zorunda kalması nedeniyle kendi kaderini belirleme hakkı ve bireysel özerklik perspektifinde yapılmaktadır.Literatürde konuya yönelik yapılan çalışmalar incelendiğinde, ötanaziyi ahlak felsefesi çerçevesinde inceleyen çalışmaların sınırlı olduğu tespit edilmiştir. Kişinin belirli gerekçelere dayanarak hayatına son verilmesini istemesi bakımından, ötanazinin ahlaki ve felsefi boyutları da bulunmaktadır. Dolayısıyla ötanazininİslam ahlâk felsefesinde çerçevesinde incelenmesi, araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Araştırmanın temel amacı doğrultusunda İslam ahlâk felsefesinin başlıca temsilcilerinden Kindî, İhvân-ı Safâ, Fârâbî, Gazzâlî, İbnSînâ ve İbnRüşd’ün görüşleri incelenmiştir. Söz konusu İslam ahlak felsefecilerinin; insanların maddi ve manevi her türlü hastalık, musibet ve acıya karşı sabrederek mukabele etmesi gerektiği, insanların verecekleri kararlarda akıl ve nefis arasında aklı ön planda tutması gerektiği, insan davranışlarında bedeni haz ve elemlerin belirleyici olmaması gerektiği, esas mutluluğun uhrevi mutluluk olduğu ve bu sebeple davranışlarda uhrevi mutluluğun ön plana çıkarılması gerektiği, insanın “kötü” olarak nitelendirdiği bela ve hastalık gibi olayların esasen kötü olmadığı, zira bunların dünya hayatıyla sınırlı ve geçici durumlar olduğu, insan davranışlarının ölçülü olması ve bu konuda “orta yol” prensibinin benimsenmesi gerektiği, bela, musibet ve hastalıklara karşı olumlu bir bakış açısı geliştirilmesinin mümkün olduğu, zira şer olarak kabul edilen bu olayların bir hayra vesile olabileceği yönündeki görüşleri dikkate alındığında, ötanazinin İslam ahlak felsefi çerçevesinde uygun bulunmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. ABSTRACT The religious and moral appropriateness of euthanasia, which is applied to prevent patients who cannot be treated, from suffering more material and spiritual suffering and to provide them with a good death, has been a matter of debate in the historical process.The criticism made in terms of religion focuses on the prohibition of suicide and killing by the heavenly religions, and the fact that man is entrusted by God over his own body.The debates made in terms of moral philosophy are carried out in the perspective of the right to live, the right to self-determination and individual autonomy because of the unbearable suffering.When the studies on the subject in the literature are examined, it was found that the studies examining euthanasia within the framework of moral philosophy are limited. There are also moral and philosophical dimensions of euthanasia in terms of demanding an end to life for certain reasons. Therefore, the study of euthanasia within the framework of Islamic moral philosophy constitutes the main purpose of the research. In line with the main purpose of the study, the views of Kindi, Ihvân-i Safa, Fârâbî, Gazzâlî, Ibn Sînâ and Ibn Rüşd, who are the main representatives of Islamic moral philosophy, were examined.The said Islamic moral philosophers; It states that people should be patient against all kinds of material and spiritual illnesses, misfortunes and pain, that people should prioritize reason between the mind and the soul in their decisions, and that bodily pleasures and pains should not be decisive in human behavior.In addition to this, it is argued that the main happiness is ethereal happiness and therefore, ethereal happiness should be brought to the forefront in behaviors, and the events such as trouble and illness that people regard as "bad" are not bad, because these are limited and temporary situations with the life of the world.On the other hand, it is stated that human behavior should be moderate and the principle of "middle way" should be adopted in this regard, it is possible to develop a positive perspective against trouble, calamity and diseases, because these events, which are accepted as evil, can be beneficial.Accordingly, it has been concluded that euthanasia cannot be found appropriate within the framework of Islamic moral philosophy. en_EN
dc.language.iso tr en_EN
dc.subject Ötanazi, İslam ahlâk felsefesi, İnsanın üstünlüğü, Yaşamın kutsallığı, Yaşama hakkı. en_EN
dc.subject Euthanasia, Islamic moral philosophy, thesuperiority of human, thesanctity of life, therightto life. en_EN
dc.title Ötanazi ve Yaşam Hakkının İslam Ahlak Felsefesi Açısından İncelenmesi en_EN
dc.title.alternative Examination of Euthanasia and The Right to Life by Islamic Moral Philosophy en_EN
dc.type Thesis en_EN


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account