GEBELİKTE D VİTAMİNİ KULLANIMININ BEBEKLERİN KORDON KANINDA VİTAMİN D DÜZEYİNE ETKİSİ

Abstract

ÖZET

Araştırmanın amacı, kadınların gebeliklerinde D vitamini kullanımının bebeklerin kordon kanında vitamin D düzeyine etkisinin belirlenmesidir.

Olgu-kontrol tipte olan bu araştırma 15 Ağustos 2020- 15 Ocak 2021 tarihleri arasında Karabük Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde (KEAH) gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini belirtilen tarihlerde KEAH’ne doğum yapmak için başvuran tüm gebeler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini olgu grubunda 12. gebelik haftasından itibaren D vitamini desteği alan, duyma ve konuşma problemi olmayan, Türkçe anlayan ve konuşabilen 40 gebe, kontrol grubunu ise gebeliği boyunca vitamin D takviyesi almayan, gebeliği boyunca içeriğinde D vitamini takviyesi bulunan multivitamin kullanmayan 40 gebe oluşturmaktadır. Araştırmanın bağımlı değişkeni, bebeklerin kordon kanında vitamin D düzeyidir. Kordon kanında serum 25(OH)D3 vitamini eksiklik, yetersizlik ve normal düzey olmak üzere üç grupta sınıflandırılmıştır. Bağımsız değişkenler ise gebeye ait sosyo-demografik, obstetrik ve yenidoğana ait özelliklerdir. Araştırma verileri, veri toplama formu ve kan numunelerinin toplanması olarak iki aşamada gerçekleşmiştir. Verilerin analizinde normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov smirnov testi ile değerlendirilmiştir. Normal dağılım göstermeyen nicel verilerde bağımsız iki grubun karşılaştırılmasında Mann-Whitney U ve Student t testi kullanılmıştır. Nitel verilerin karşılaştırılmasında ise Chi-square testi, Fisher Exact testi ve Fisher-Freeman-Halton Exact testi kullanılmıştır. Araştırmada D vitamini desteği alan gebelerin yaş ortalaması 27,8±5,9 almayan gebelerin ise 27,9±5,8’tir. Daha önce D vitamini eksikliği tanısı alan 26 gebenin %69,2’sini D vitamini desteği alan, %30,8’ini ise D vitamini desteği almayan gebeler oluşturmaktadır. Vitamin D eksikliği açısından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmaktadır (p<0,05). Güneşe maruz kalma ve yaşanılan konutun güneş̧ görme oranı D vitamini desteği alan grupta (sırasıyla %52,6; %53,3) destek almayan grupta (sırasıyla %47,4; %46,7) olup iki grup arasında istatistiksel anlamlı bir fark bulunmamaktadır (p>0,05). Kordon kanında vitamin D düzeyi açısından, D vitamini desteği alan gebelerin ortanca D vitamini değeri (19,0 ng/ml) ve D vitamini desteği almayan gebelerin ortanca D vitamini değerine (10,5 ng/ml) göre istatistiksel anlamlı olarak yüksektir (p<0,05). Gebeliğinde D vitamini kullanan annelerin bebeklerinin kord kanı D vitamini düzeyini kullanmayanlara göre daha yüksektir. Sağlık sisteminde öncelikli birinci basamak olmak üzere gebelere ve bebeklere D vitamini desteği programı etkin olarak yürütülmeli ve izlenmelidir. ABSTRACT

The aim of the study is to determine the effect of vitamin D use during pregnancies of women on the level of vitamin D in the cord blood of babies.

This study, which is a case-control type, was carried out at Karabuk University Training and Research Hospital between 15 August 2020 and 15 January 2021. The universe of the study consisted of all pregnant women who applied to KEAH to give birth on the specified dates. The sample of the study consisted of 40 pregnant women who received vitamin D supplement since the 12th gestational week, did not have hearing and speaking problems, could understand and speak Turkish, and the control group consisted of 40 pregnant women who did not take vitamin D supplements during their pregnancy and did not use multivitamins containing vitamin D supplements throughout their pregnancy. The dependent variable of the study is vitamin in the cord blood of infants it is level D. Serum 25(OH)D3 vitamin in cord blood is classified into three groups as deficiency, insufficiency and normal level. The independent variables are the socio-demographic, obstetric and neonatal characteristics of the pregnant woman. The research data was carried out in two stages as the data collection form and the collection of blood samples. In the analysis of the data, compliance with the normal distribution was evaluated with the Kolmogorov Smirnov test. Mann-Whitney U and Student’s t tests were used to compare two independent groups in quantitative data that did not show normal distribution. Chi-square test, Fisher Exact test and Fisher-Freeman-Halton Exact test were used to compare qualitative data.

In the study, the mean age of the pregnant women who received vitamin D supplementation was 27.8±5.9 years, and the pregnant women who did not receive it was 27.9±5.8 years. Of the 26 pregnant women who were previously diagnosed with vitamin D deficiency, %69.2 of them were taking vitamin D supplements and %30.8 were pregnant women who did not receive vitamin D supplementation. There was a statistically significant difference between the two groups in terms of vitamin D deficiency (p<0.05). Exposure to the sun and the rate of exposure to the sun in the dwelling house were higher in the group that received vitamin D supplementation (%52.6 and %53.3, respectively) compared to the group that did not receive support (%47.4; %46.7, respectively), and there was no statistically significant difference between the two groups (p> 0.05). In terms of vitamin D level in the cord blood, the median vitamin D value of the pregnant women who received vitamin D supplementation (19.0 ng/ml) and the median vitamin D value of the pregnant women who did not receive vitamin D supplementation (10.5 ng/ml) were statistically significantly higher (p<0.05).

The infants of mothers who used vitamin D during pregnancy had higher cord blood vitamin D levels than those who did not use it. Vitamin D support program for pregnant women and infants should be carried out and monitored effectively, primarily in primary care in the health system.