Abstract:
ÖZ
İlk uygarlıklardan beri göç kavramı dünya tarihinde var olmuştur. Daha iyi standartlara sahip olmak isteyen insanlar her zaman yeni arayışlar içerisine girmiştir. Devletler ve kuruluşlar da göç eden bu insanların haklarını iyileştirmek için her dönem çalışmalar yapmıştır.
Bazı dönemlerde göç hareketlerini tetikleyen olaylar yaşanmıştır. Bolşevik Devrimi, Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı veya Körfez Savaşları bunlara verilebilecek örneklerdir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra milyonlarca insanın ülkelerini terk edip Avrupa’nın farklı yerlerine dağılmaları mülteci konusunun çözüme kavuşturulması gerektiğini gün yüzüne çıkarmıştır.
Hukuk sisteminde yapılan reformlar doğrultusunda sığınmacılara bazı haklar ve imkanlar sağlanmıştır. Yürütülen politika ve çalışmalar yalnızca yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik değildir. Yaşam standartlarını yükselmesiyle birlikte toplumsal uyum ve entegrasyon programları da doğrudan devlet kurumlarıyla gerçekleştirilmektedir.
2012 yılından sonra Türkiye Cumhuriyeti yasalarında değişiklik yaparak sığınmacılara yönelik çalışmalarını hızlandırmış olsa bile gelinen noktada özellikle entegrasyon konusunda istenilen noktaya gelinememiştir. İki toplum arasındaki kültürel farklılıklar, dil, dış etkenler ve basın yoluyla oluşturulan kamuoyu entegrasyon sürecinin önüne geçmektedir. Özellikle Avrupa Kıtasında oluşan nefret söylemi ve mülteci karşıtı propagandalar da bu sürece doğrudan etki etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti yasalar yoluyla entegrasyon politikalarını hızlı biçimde düzenlese bile pratikte istenilen sonuca ulaşmak zaman alacaktır. Sığınmacı sayısının her geçen yıl artması entegrasyon konusunun önemini de her geçen yıl artırmaktadır.
ABSTRACT
People have migrated since the first civilizations. People who want to have better things always set out with new quests. The state and organizations have always worked to improve the rights of these immigrants.
In some periods, there were events that triggered migration movements. The Bolshevik Revolution, the First World War, the Second World War or the Gulf Wars are examples. Especially after the Second World War, the fact that millions of people left their countries and dispersed to different parts of Europe brought to light the need for a solution to the refugee issue.
In line with the reforms made in the legal system, some rights and opportunities have been provided to asylum seekers. The policies and studies carried out are not only aimed at raising living standards. With the increase in living standards, social cohesion and integration programs are carried out directly with government institutions.
Although the Republic of Turkey made changes in its laws after 2012 and accelerated its work for refugees, the desired point could not be reached, especially in terms of integration. Cultural differences between the two communities, language, external factors and public opinion formed through the press prevent the integration process. Hate speech and anti-refugee propaganda had a direct impact on this process, especially in the European Continent.
Even if the Republic of Turkey regulates its integration policies quickly, it will take time to reach the desired result in practice. The increase in the number of asylum seekers increases the importance of integration with each passing year.