Abstract:
ABSTRACT
Post-colonial literature is an extensive genre with tremendous diversity in scope and perspectives. However, gender roles and feminism continue to be a fascinating field of study for many scholars. The portrayal of colonial and colonized women in post-colonial works has been defined as a homogenous group who are victims of the white imperial men and the male dominant colonized societies. The study provides an insight into the representation of women in three major post-colonial writings of Chinua Achebe, E. M. Forster, and Joseph Conrad. It explores the extent to which these depictions conform to the stereotyped representation of women in postcolonial writings. In E. M Forster’s A Passage to India and Joseph Conrad’s Heart of Darkness, both writers portray silent and passive women who are unaware of the real nature of colonization and submissive to the white man’s world. On the other hand, this study examines how Chinua Achebe in his novel Things Fall Apart challenges the homogenous depiction of African women in the works of post-colonial white writers. The study concludes with the assumption that though the highlight of women’s suffering and victimization can differ, the majority of post-colonial writings depict women as powerless, ineffective, and victims of colonization.
ÖZ
Sömürge sonrası edebiyat, kapsam ve bakış açıları bakımından muazzam çeşitliliğe sahip kapsamlı bir türdür. Bununla birlikte, toplumsal cinsiyet rolleri ve feminizm, birçok bilim insanı için büyüleyici bir çalışma alanı olmaya devam etmektedır. Sömürge sonrası eserlerde sömürge ve sömürgeleştirilmiş kadınların tasviri, beyaz emperyal erkeklerin ve erkek egemen sömürge toplumların kurbanı olan homojen bir grup olarak tanımlanmıştır. Çalışma, Chinua Achebe, E. M. Forster ve Joseph Conrad'ın üç büyük sömürge sonrası yazısında kadınların temsiline dair bir fikir veriyor. Bu tasvirlerin, postkolonyal yazılarda kadınların klişeleşmiş temsiline ne ölçüde uyduğunu araştırıyor. E. M Forster’ın A Passage to India ve Joseph Conrad'ın Heart of Darkness'ında, her iki yazar da sönürgecılğın gerçek doğasından habersiz ve beyaz erkeklerin dünyasına boyun eğen sessiz ve pasif kadınları betimler. Bununla birlikte, bu kadınlar toplumlarında hayati bir rol oynayabilir.öte yandan bu çalşma, Chınua Achebenin Parçalanma aldı romanın sömür sonrası beyaz yazarların eserlerınde Africalı kaldınların homjen tasvirine nasıl meydan okuduğunu ıncelemektedır. Çalışma, kadınların çektiği acıların ve mağduriyetin vurgulanması farklı olsa da, sömürge sonrası yazıların çoğunluğunun kadınları güçsüz, etkisiz ve sömürgeciliğin kurbanları olarak betimlediği varsayımıyla sona ermektedir.
