The Dilemma of Identity in Hanif Kureishi's Selected Novels

Abstract

ABSTRACT Kureishi's literature can be totally categorized as a postcolonial tracing of the kinds of social and cultural conflicts that can be recognized between the cultures and peoples of the east and the west as often called “we and the others “. However, the present study aims at investigating the prospects of identity loss and the conflicts involved in the line to achieve self-confirmation as depicted in Hanif Kureishi's literature who is seen as an influential postcolonial writer. Kureishi has dedicated himself fully to exposing the elements of the conflict that immigrants in Thatcherian Britain have been obliged to encounter due to the notion of being the “others" in Britain. Moreover, those others have been considered as the unwelcomed beings in the Britain society. Therefore, it is the state of being rejected on the new land is what results in a severe search for confirming the self and proving the identity. As for this study, a postcolonial approach drawing on the lens of Homi Bhabha is adopted to highlight the gap in investigating Kureishi's efforts to expose the dilemma of being in a different society which offers nothing than prejudice to the new comers. Consequently, Kureishi's three ever celebrated novels, The Buddha of the Suburbia, The Black Album and Something to Tell You which carry the elements of postcolonial literature are purposefully chosen to collect data qualitatively.

ÖZET Kureishi'nin edebiyatı tamamen, genellikle “biz ve diğerleri” olarak adlandırılan batı ve doğu arasındaki çatışmanın postkolonyal bir izlenmesi kategorize edilebilmektedir. Ancak, bu çalışma, etkili bir post-kolonyal yazar olarak görülen Hanif Kureishi'de tasvir edildiği gibi, kimlik kaybı olasılıklarını ve kendini onaylama çizgisinde yer alan çatışmaları incelemeyi amaçlamaktadır. Kureishi, kendisini tamamen Thatchercı Britanya'daki göçmenlerin Britanya'da “ötekiler” olma nosyonu nedeniyle karşılaşmak zorunda kaldıkları çatışmanın unsurlarını açığa çıkarmaya adamıştır. Ayrıca, bu “ötekiler” Britanya toplumunda hoş karşılanmayan varlıklar olarak görülmüştür. Bu nedenle, yeni topraklarda reddedilmiş olma hali, şiddetli bir kendini doğrulama ve kimliği kanıtlama arayışıyla sonuçlanmıştır. Bu çalışmaya gelince, Homi Bhabha'nın merceğinden yararlanan postkolonyal bir yaklaşım, Kureishi'nin yeni gelenlere önyargıdan başka bir şey sunmayan farklı bir toplumda olmanın ikilemini ortaya çıkarma çabalarındaki boşluğu vurgulamak için benimsenmiştir. Sonuç olarak, Kureishi'nin postkolonyal edebiyatın unsurlarını taşıyan, her zaman ünlü üç romanı; The Buddha of the Suburbia, The Black Album ve Something to Tell You, niteliksel olarak veri toplamak için kasıtlı olarak seçilmiştir.