Abstract:
ABSTRACT
“That is what deconstruction is made of: not the mixture but the tension between memory, fidelity, the preservation of something that has been given to us, and, at the same time, heterogeneity, something absolutely new, and a break” contemplates Derrida while delineating a definition for deconstruction. In line with the preceding quintessence, the study intends to explore The Silmarillion and The Lord of the Rings stories by John Ronald Reuel Tolkien and the Harry Potter series by Joanne Kathleen Rowling in order to illustrate how these works of fantasy can occupy a significant ground to mediate esoteric teachings. To this end, the study makes use of deconstructive reading as the primary agent in eliciting a novel meaning and condenses its scope by focusing on two sub-branches of Esotericism which are namely Gnosticism and Hermeticism. The trends are hand-picked sects of beliefs which converge on the notion of gnosis for the soul's salvation. Moreover, both approaches handle materiality and earthly desires as the sheer reason in the degradation and downfall of the humans. All accordingly, the solution to aforesaid decay is prescribed through an act of total ascetism against the corrupting desires of the heart.
ÖZ
Yapısöküm için bir tanım çizerken Derrida onu “bir karışımdan ziyade hafıza, sadakat, bize verilen bir şeyin korunması ve aynı zamanda heterojenlik, tamamen yeni bir şey ve bir ayrışma arasındaki bir mola arasındaki potansiyel" şeklinde izah etmektedir. Mevzubahis öz gereği bu çalışma John Ronald Reuel Tolkien'in Silmarillion ve Yüzüklerin Efendisi hikayelerini ve Joanne Kathleen Rowling'in Harry Potter serisini ele alarak adı geçen kurguların ezoterik öğretilere aracılık etmek üzere ne denli öneme sahip birer zemin teşkil ettiklerini keşfetmeyi amaçlamaktadır. Bu maksatla yeni bir anlam ortaya çıkarmada birincil araç olarak yapısökümcü okumadan yararlanılmakta, ve çalışma Ezoterizmin Gnostisizm ve Hermetizm olmak üzere iki alt dalına odaklanarak kapsamını yoğunlaştırmaktadır. Mevzubahis eğilimler, ruhun kurtuluşu için gnosis kavramı üzerinde birleşen ve bu sebeple bahusus seçilmiş inanç mezhepleridir. Dahası, her iki yaklaşım da maddeselliği ve dünyevi arzuları, insanların yozlaşması ve çöküşündeki temel neden olarak ele alır. Bu doğrultuda, adı geçen çürümenin kalbin yozlaştırıcı arzularına karşı takınılacak tam bir zühd haliyle önüne geçilmesi salık verilmektedir.
