Innocence and Guilt In William Golding's Lord of the Flies and The Inheritors

Abstract

ABSTRACT This study aims to analyze the application of Sigmund Freud's Id-Ego-Superego theory in two literary works of William Golding: Lord of the Flies and The Inheritors. The primary focus is on exploring how this psychological theory intersects with the themes of innocence and guilt present in both novels. In Lord of the Flies, Freud's theory provides a framework for understanding the complex dynamics among the characters stranded on the uninhabited island. The Id, representing primal desires and instincts, is embodied by characters like Jack, who succumbs to the allure of savagery. The Ego, symbolizing rationality and self-control, is embodied by characters like Ralph, who attempt to maintain order and civilization. The Superego, representing societal norms and moral conscience, is exemplified by characters like Simon, who strive to uphold a sense of justice and morality. The conflict between these psychological forces leads to the erosion of innocence and the emergence of guilt as the boys descend into chaos and violence. Similarly, in The Inheritors, Freud's theory offers insights into the clash between the Neanderthals' instinctual nature (Id) and their struggle to adapt to changing circumstances (Ego). The arrival of the more advanced Homo sapiens triggers a sense of guilt and shame, causing the Neanderthals to question their innocence and face their own limitations. The novel presents a profound exploration of the loss of innocence and the burden of guilt when faced with the threat of extinction and the encroachment of a more developed civilization. By examining these works through the lens of Freud's Id-Ego-Superego theory, this thesis aims to deepen our understanding of the themes of innocence and guilt as they unfold in Lord of the Flies and The Inheritors. Through this analysis, it becomes apparent how the internal psychological conflicts portrayed in the characters contribute to the larger exploration of human nature and the consequences of suppressed desires and moral dilemmas.

ÖZ (ABSTRACT IN TURKISH) Bu çalışma, Sigmund Freud'un İd-Ben-Üstbenlik kuramının William Golding'in iki edebi eserindeki uygulamasını incelemeyi amaçlamaktadır: Sineklerin Tanrısı ve Mirasçılar. Birincil odak noktası, bu psikolojik teorinin her iki romanda da bulunan masumiyet ve suçluluk temalarıyla nasıl kesiştiğini keşfetmektir. Sineklerin Tanrısı'nda Freud'un teorisi, ıssız bir adada mahsur kalan karakterler arasındaki karmaşık dinamikleri anlamak için bir çerçeve sağlar. İlkel arzuları ve içgüdüleri temsil eden İd, vahşetin cazibesine yenik düşen Jack gibi karakterler tarafından somutlaştırılır. Rasyonelliği ve öz denetimi simgeleyen Ego, düzeni ve uygarlığı korumaya çalışan Ralph gibi karakterler tarafından somutlaştırılır. Toplumsal normları ve ahlaki vicdanı temsil eden Süperego, adalet ve ahlak duygusunu korumaya çalışan Simon gibi karakterler tarafından örneklendirilir. Bu psikolojik güçler arasındaki çatışma, erkek çocuklar kaosa ve şiddete sürüklenirken masumiyetin aşınmasına ve suçluluğun ortaya çıkmasına yol açar. Benzer şekilde, Mirasçılar'da Freud'un teorisi, Neandertallerin içgüdüsel doğası (Id) ile değişen koşullara uyum sağlama mücadelesi (Ego) arasındaki çatışmaya dair içgörüler sunar. Daha gelişmiş Homo sapiens'in gelişi bir suçluluk ve utanç duygusunu tetikleyerek Neandertallerin masumiyetlerini sorgulamalarına ve kendi sınırlamalarıyla yüzleşmelerine neden oluyor. Roman, yok olma tehdidi ve daha gelişmiş bir medeniyetin tecavüzü ile karşı karşıya kalındığında masumiyetin kaybının ve suçluluk yükünün derin bir keşfini sunuyor. Bu çalışmaları Freud'un İd-Ego-Süperego teorisinin merceğinden inceleyerek, bu tez Sineklerin Efendisi ve Mirasçılar'da gözler önüne serilen masumiyet ve suçluluk temalarına ilişkin anlayışımızı derinleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu analiz sayesinde, karakterlerde tasvir edilen içsel psikolojik çatışmaların, insan doğasının daha geniş bir şekilde keşfedilmesine ve bastırılmış arzuların ve ahlaki ikilemlerin sonuçlarına nasıl katkıda bulunduğu ortaya çıkıyor.