Buhari'nin Sahih'inde naklettiği İmam Muhammed Şirin'in fıkhî görüşleri

Abstract

ÖZET Bu çalışma, Buhari'nin Sahih'inde naklettiği İmam Muhammed bin Sîrîn'in fıkhî görüşlerini toplamış ve incelemiştir. Sahih-i Buhari, Kur'an'dan sonra en doğru kitaplardan biri olarak kabul edilir. Bu yüzden Peygamber'in hadis-i şeriflerinin tahrîc edilmesi ve hadis fıkhını öğrenmek için bu kitaba başvurulur. Biz de İbn Sîrîn'in fıkhî görüşlerini takip edip dört fıkıh mezhebine katılıp katılmadığını inceledik. Çünkü o, ilk devrin en önde gelen fakihlerinden biriydi ve o olmasaydı icma da sağlanamazdı. Bu, İbn Sîrîn'in fıkıh statüsünü vurgulama ve Buhari'nin Sahih'inde onun fıkhî görüşlerine dayanması, onun döneminin fakihleri ve müctehidleri arasındaki statüsünü yansıtma hedefine ulaşmak içindir. Zira, İbn Sîrîn bu statüye sahip olmasaydı Sahih-i Buhari'de ismi zikredilmezdi. İbn Sîrîn'in Sahih-i Buhari'deki fıkhî görüşlerinin yanı sıra fıkhın dört mezhebinin izini sürmek için tümevarım yötemini kullandık. Daha sonra fıkhî görüşleri ve onların delillerini karşılaştırmak için mukayeseli yaklaşım yöntemini kullandık. Çalışma birkaç önemli sonuca ulaştı: İbn Sîrîn çağdaşları arasında güçlü bir fıkıh konumuna sahipti. Hicretin birinci ve ikinci asırlarının en iyi fakihlerinden biriydi ve sadece bir rüya tabircisi değildi. Bu, Buhari'nin İbn Sîrîn'i Sahih'inde zikretmesi ve İbn Sîrîn'in dil ve tefsir gibi diğer ilimlerle meşgul olmasından anlaşılmaktadır. Buhari'nin Sahih'inde naklettiği İbn Sîrîn'in fıkhî görüşleri, fakihler arasında ihtilaflı meselelere konu olmuştur. Çünkü İbn Sîrîn, Sahabilerle aynı asırda yaşamış ve onun görüşlerine itimad edilir. Benzer şekilde İmam İbn Sîrîn, âhâd haberleri ve mürsel hadisleri kabul eder ve onlarla amel etmektedir.

ABSTRACT This study collected and studied Imam Muhammad bin Sirin's jurisprudential viewpoints, which were mentioned by Al-Bukhari in his Sahih. Whereas Sahih Al-Bukhari is regarded as one of the most correct books after the Quran, and is depended on in graduating the noble hadiths of the Prophet, he also resorted to hadith jurisprudence and taking the jurisprudential opinions of the prophets’ Companions (Aṣ-ṣaḥābah), So we followed Ibn Sirin's jurisprudential viewpoints and highlighted their agreement or disagreement with the four schools of Fiqh (Jurisprudence), as he was one of the most prominent jurists of the first era, and the consensus (Ijma`) would not have been established without his presence. This is to achieve the goal of highlighting the jurisprudential status of Ibn Sirin, and that Al-Bukhari’s reliance on his jurisprudential opinions in his Sahih reflects his position among the jurists and mujtahids of his period. We used the inductive approach to trace Ibn Sirin's jurisprudential viewpoints in Sahih al-Bukhari as well as the four schools of Fiqh’s viewpoints, then the comparative approach to compare the jurisprudential opinions and their evidence. The study yielded conclusions, the most important of which was that Ibn Sirin had a strong jurisprudential position among his contemporaries and was one of the finest jurists of the first and early second centuries AH, and he was not merely a dream interpretation. This is evident from the fact that Al-Bukhari mentions him in his Sahih, in addition to his engagement in other disciplines such as language and interpretation, which elevates him to the status of ijtihad. What Imam Al-Bukhari said in Al-Sahih concerning Ibn Sirin's ideas sparked debate among jurists because he was a contemporary of the Companions, and his disagreement is trustworthy. Similarly, Imam Ibn Sirin supports receiving another's hadeeth and acting on it, and he takes from the hadeeth conveyed.