Karabuk University

Türkmenlerin Irak'a Girişi ve Yerleşimleri (674-1918)

Show simple item record

dc.contributor.author ALBAYATI, ABDULRAHMAN QADER RASHID
dc.date.accessioned 2023-07-11T11:26:34Z
dc.date.available 2023-07-11T11:26:34Z
dc.date.issued 2023-06-22
dc.identifier.uri http://acikerisim.karabuk.edu.tr:8080/xmlui/handle/123456789/2751
dc.description.abstract ÖZ Güvenilir tarihi kaynaklara bakılınca Türkmenlerin, Irak'a İslam'ın daha ilk yüzyılında yani Müslümanların Irak’ı fethinden onlarca yıl sonra yerleşmeye başladıkları görülür. Irak'ın fethi Müslüman orduları tarafından H. 21 yılında yani -Nahavand Olayında- gerçekleştirildiği kabul edilirse Türklerin Irak'a ilk girişi H. 54 yılında olmuştur. Türkler, Irak'a ilk kez birkaç bini geçmeyen genç savaşçıyla girseler de daha sonra çok sayıda ve büyük guruplar halinde gelmişlerdi. Bu guruplar kuzey, orta ve güney Irak'a yerleştiler. Müslüman milletlerle, özellikle Araplarla evlenmeleri sonucu bölgede oldukça etkin olmuşlardır. Yani her evde bir Türk bulunur hale gelmişti. Türkler zaman zaman Müslüman idarecilere hizmet etmiş, kimi zaman bağımsız olarak bulundukları bölgeleri ve devletleri yönetmiş, hatta bağımsız hükümet ve emirlikler kurmuşlardı. On üçüncü yüzyıl tarihleri ve tarihçileri kültürel, sosyal, idarî, siyasî ve askerî meselelerde Irak’taki Türk etkisinden çokça bahseder. Halifeler savaşlarda ve fetihlerde güçlü rakiplerine karşı kullanmak için Türkleri asker olarak getirdikleri ve onlara güvenerek büyük fetihlere giriştikleri görülür. Türkler ise kendilerine verilen görevleri başarıyla yerine getirerek Irak ve İslam için zafer gelene kadar savaştılar. Türklerin sanayi, tarım, ticaret ve bilim gibi savaş dışı alanlarla da ilişkileri vardı. Bu alanlarda liyakat ve yeterliliklerini kanıtladılar ve vatanları Irak'ta savaşçı, bilim adamı, tüccar, üretici veya yönetici olarak samimi ve özgür bir biçimde yaşadılar. Öne çıkan özelliklerinden biri de yüce Allah'a olan mutlak inançları ve kalplerini dolduran İslam inancından dolayı gururlarıydı. Irak’ı vatan haline getirmiş olan Türkler cesaret, disiplin, sabır, göreve bağlılık, istikrar, sessiz yaşama, durumu takdir etme, dürüstlük, ahlakı yükseltme, gerçeğe bağlı kalma ve savunma ile tanınıyorlardı. Bu onlara çok fazla fedakârlık getirse bile savaşlardan sonra mağluplarla el sıkışmak, yaralarını sarmak, sonuçlarına katlanmak ve zaferlerdeki alçak gönüllülükleri onları üstün kılmaktaydı. Yüzlerindeki soyluluk ve yüce gönüllülük okunabilirdi, onların yaşam felsefesi, bilgeliğinin başı Tanrı korkusuydu ABSTRACT When we look at reliable historical sources, we see that the Turkmens began to settle in Iraq in the first century of Islam, a few years after the settlement of Muslims. If the conquest of Iraq was carried out by the Islamic armies in the year 21 AH, that is, in the incident of Nahavand, the first entry of the Turks into Iraq was in the year 54 AH. Although the Turks first entered Iraq with no more than a few thousand young fighters, they later came in large numbers and in large groups. These groups settled in northern, central and southern Iraq. They were very active and mixed with other Muslim nationalities in the region, especially with the Arabs, so that each house of the Arab role on the breadth of their country had an Arab belonging to the Turks with a betrayal, the Turks sometimes served the Muslim rulers, sometimes ruled the regions and countries in which they were independent, and even established independent governments and emirates. . Thirteenth-century historians speak at length about Turkish influence in Iraq in cultural, social, administrative, political and military matters. With the caliphs relying on the Turkmens who brought them as soldiers for use in wars and conquests against their powerful rivals, and participated with these forces in great conquests, fought bravely with non-Muslims and Romans Turkmen were killed and killed, but fought until victory for Iraq. Turkmens also had relations, in non-war fields such as industry, agriculture, trade and science. It was also in these areas that they proved their worth and competence and lived faithfully and freely in their homeland Iraq as fighters, scholars, merchants, producers or rulers, one of whose outstanding features was their absolute faith in God Almighty and their pride in the Islamic faith that filled their hearts. Turkmen citizens were known for courage, discipline, patience, dedication to duty, stability, living calmly, appreciating the situation, honesty, high morals, adhering to the truth and calling. Even if this carries them a lot of sacrifices, and one of their qualities is to help the defeated after battles, and to heal their wounds and console them for what befell them in humility in governance and victory, and their humility in victories made them superior. And that you read on the names of their face's nobility and magnanimity, and their philosophy of life (the head of wisdom is the fear of God). en_EN
dc.language.iso tr en_EN
dc.subject Türkmenler, Abbasiler, Selçuklular, Moğollar, Atabeyler, Osmanlılar en_EN
dc.subject Turkmens, Abbasids, Seljuks, Mongols, Atabeys, Ottomans en_EN
dc.title Türkmenlerin Irak'a Girişi ve Yerleşimleri (674-1918) en_EN
dc.title.alternative Turkmens' Entry And Settlement in Iraq (674-1918) en_EN
dc.type Thesis en_EN


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account