HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN ANKSİYETE VE ANKSİYETE OKURYAZARLIK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

Abstract

ÖZET

Bu araştırmada, hemşirelik öğrencilerinin tanımlayıcı özellikleri ile durumluk-sürekli kaygı düzeyleri ve anksiyete okuryazarlığı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Tanımlayıcı tipte gerçekleştirilen araştırmanın örenklemini Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde eğitim gören 271 öğrenci oluşturmuştur. Araştırma verileri Katılımcı Bilgi Formu, Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri ve Anksiyete Okuryazarlığı Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Veriler Bağımsız Örneklem t-Testi , Tek Yönlü ANOVA testi , Kolmogorov Smirnov Testi, Cronbach’s Alpha, Pearson korelasyon analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılan hemşirelik öğrencilerinin %71,6’sı kadın, %30,3’ü birinci sınıf öğrencisidir. Hemşirelik öğrencilerinin Durumluk Kaygı Ölçeği puan ortalaması 42,09±10,00, Sürekli Kaygı Ölçeği puan ortalaması 46,31±8,59, Anksiyete Okuryazarlığı Ölçeği puan ortalaması 10,20±4,01 olarak bulundu. İşte çalışma durumu, gelir düzeyi, ailede tanı konulmuş ruhsal bozukluğu olan birey varlığı ve son bir yılda yaşamı etkileyen stresli olay varlığına göre durumluk kaygı puan ortalamaları; cinsiyet, işte çalışma durumu, gelir düzeyi ve ailede tanı konulmuş ruhsal bozukluğu olan birey varlığına göre sürekli kaygı puan ortalamalarında anlamlı fark bulundu (her biri için p<0,05). Cinsiyet, uyruk, ikamet edilen yer, aile tipi, işte çalışma durumu, tanı konulmuş ruhsal bir bozukluk varlığı, ailede tanı konulmuş ruhsal bozukluğu olan birey varlığı ve öğrenim görülen sınıf değişkenlerine göre aksiyete okuryazarlığı puan ortalamalarında anlamlı farklılık bulundu (her biri için p<0,05). Mesleki uygulamalar (%34,3), dersler (%17) ve sınavların (%13,9) eğitimde ilk üç sırada kaygı yaratan durumlar olduğu; kaygı yaratan durumlara göre durumluluk ve sürekli kaygı ile anksiyete okuryazarlık puan ortalamalarında anlamlı bir farklılık saptanmadı (p>0,05). Birinci ve ikinci sınıf öğrencilerinin Anksiyete Okuryazarlığı Ölçeği puan ortalaması dördüncü sınıf öğrencilerinin puan ortalamasına göre anlamlı derecede düşük olarak belirlendi (p=0,003). Durumluk Kaygı ile Sürekli Kaygı arasında anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki (r=0,669 ve p= 0,000) belirlenmiş olup, Anksiyete Okuryazarlık düzeyleri ile Durumluk Kaygı ve Sürekli Kaygı düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p >0.05). Sonuç olarak hemşirelik öğrencilerinde kaygı durumları ve anksiyete okuryazarlık düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre farklılık gösterdiği, anksiyete okuryazarlık düzeyinin eğitim sürecinin birinci sınıftan başlanarak arttırılması gerektiği söylenebilir.

ABSTRACT

This study aimed to evaluate the relationship between the descriptive characteristics of nursing students and their state-trait anxiety levels and anxiety literacy. The sample of the descriptive study consisted of 271 students studying at Karabük University, Faculty of Health Sciences, Department of Nursing. Research data was obtained using the Participant Information Form, State-Trait Anxiety Inventory and Anxiety Literacy Scale. Data were evaluated using Independent Sample t-Test, One-Way ANOVA test, Kolmogorov Smirnov Test, Cronbach's Alpha, Pearson correlation analysis. 71.6% of the nursing students participating in the research are female and 30.3% are first-year students. Nursing students' mean score on the State Anxiety Scale was 42.09±10.00, their mean score on the Trait Anxiety Scale was 46.31±8.59, and their mean score on the Anxiety Literacy Scale was 10.20±4.01. State anxiety score averages according to employment status at work, income level, presence of a family member with a diagnosed mental disorder, and presence of stressful events affecting life in the last year; A significant difference was found in trait anxiety mean scores according to gender, employment status, income level and the presence of a family member with a diagnosed mental disorder (p<0.05 for each). A significant difference was found in the anxiety literacy mean scores according to gender, nationality, place of residence, family type, employment status, presence of a diagnosed mental disorder, presence of a family member with a diagnosed mental disorder, and class of study (p<0.05 for each). Professional practices (34.3%), courses (17%) and exams (13.9%) are the top three anxiety-provoking situations in education; No significant difference was detected in the mean state and trait anxiety and anxiety literacy scores according to anxiety-provoking situations (p>0.05). The Anxiety Literacy Scale mean score of first and second grade students was significantly lower than the mean score of fourth grade students (p=0.003). A significant and positive relationship (r=0.669 and p= 0.000) was determined between State Anxiety and Trait Anxiety, and no significant relationship was found between Anxiety Literacy levels and State Anxiety and Trait Anxiety levels (p >0.05). As a result, it can be said that the anxiety states and anxiety literacy levels of nursing students vary according to various variables, and the anxiety literacy level should be increased starting from the first grade of the education process.