Karabuk University

19 ve 20 yüzyıl Kazak Akın ve Jıravlarında Dil ve Muhteva

Show simple item record

dc.contributor.author RAKYMBERLI, Parassat
dc.date.accessioned 2020-09-10T11:31:17Z
dc.date.available 2020-09-10T11:31:17Z
dc.date.issued 2020-07-07
dc.identifier.uri http://acikerisim.karabuk.edu.tr:8080/xmlui/handle/123456789/916
dc.description.abstract ÖZ Kazakistan sahası Türk edebiyatı geleneği, özellikle sözlü ürünleri bakımından zenginliği itibariyle Türk dünyasında dikkat çeken bir alandır. XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar sözlü kültür ortamını yaşayan Kazak Türkleri’nin edebî verimleri, çeşitli araştırmacılar tarafından yazıya aktarılmış ve bu verimler, XX. yüzyılın başından itibaren Kazak sahası yazılı edebiyat geleneğinin temellerini oluşturmuştur. Sovyet Sömürgesi döneminde millî bir edebiyat yaratma maksadıyla gösterilen çabalar, sözlü kültürde yaşayan ve sömürgeye bir tepki olarak toplumda korunan edebî ürünlerden , bu ürünleri yaşatan gelenekten - tekamülün dışında- fazla bir şey koparamamıştır. Dolayısıyla Kazakistan bağımsızlığına kavuştuktan sonra bu müesseseler ve temsilcileri yeniden, kaldıkları yerden geleneğin devamına, canlanmasına çalışmışlardır. Bunlardan birisi, Kazakistan’ın Akmescid (Kızılorda) vilayetinde tanıdığımız ve bu yazıda örnek olarak verdiğimiz Ruslan Ahmedov’dur. Jırav kelimesi, ır/yır, yır/cır, yırla-cırla- kökünden türeyip joktav, öleñ, tolgav gibi sözlü edebiyat ürünlerini yaratan ve söyleyen; hikâye ve destan tasnif eden ve anlatan sanatkâr anlamlarında kullanılmaktadır. Türkiye sahasında âşık tipinin muadili olarak ifade edebileceğimiz jıravlar, Türkistan sahasında, destan ve hikâye anlatıcısı olarak bilinmektedirler. Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, sahasında jırav/cırav, Kazan sahasında cıruçı olarak adlandırılmaktadır. Jıravlar, kopuz/ komız/kobız veya dombra ile destan ve hikâye anlatan şâir anlamındadır. Jırav, edebiyat terimi anlamıyla, sözlü edebiyatın eski temsilcilerinden biridir. Şâir tipi olan jıravlar, büyük sosyal konuları ele alan tolgav-jrlarının müellifleri ve icracısıdırlar. Jırjı olmanın yanında bilge ve kâhindirler. Kaynaklarda XI. yüzyıldan itibaren geçen jırav terimi, XV.-XVIII. yüzyıllarda büyük sanatkâr ve danışman olarak tanınmaya başlamıştır. Jıravın bu özellikleri yanında, siyasî, askerî ve diplomatik işlerde danışmanlık görevi üstlendiği de bilinmektedir. Ancak jırav, son dönemde bütün bu fonksiyonlarını kaybedip, akın-jırşı ve kahramanlık şiirlerini icra eden sanatkârlar için kullanılmaya başlamıştır. Jıravlar, özellikle XV.-XVIII. yüzyıllar arasında Kazakistan sahasında büyük şöhrete ulaşmışlardır. Gerek dışa karşı, gerek kendi iç mücadelelerinde savaşlara katılan jıravlar “bata” vermeleri ile ünlenmişlerdir. Siyasî, askerî diplomatik işlerde ülke/cüz/uruğ/ru liderinin yardımcısı, onun danışmanlığı yapan şahıslar olarak bilinmektedir. Jıravların, ilk zamanlarda ağıt, şildehane (yeni doğan çocuğun beşiğe konma töreni), kelin tüsüru (gelin alma töreni), kız uzatu (kız evlendirme töreni), sırasında söylenen geleneksel pratiklerle ilgili kısa şiirler ile jar jarları söyleyen akınlar olduğunu ve daha geç dönemlerde destan anlatıcısı olarak gelenekte yer aldıkları ifade edilmektedir. “Vak’aya dayalı jırlar önceleri avız edebiyatında küçük jırlar-salt jırları ile çıkmış. Kapsamlı büyük destân hemen oluşmamıştır. Kazakların salt jırları şildehane (yeni doğan çocuğun beşiğe konma merasimi), kız uzatu (kızı evlendirme), kelin tüsüru (gelin almak) gibi geleneğine bağlı ortaya çıkan kısa salt jırlar zamanla genişlemiş ve vak’alı bir epos şekline dönüşmüştür. Joktav (ağıt) jırlarının çoğunluğunda ölen insanın başından geçenler anlatılmıştır. Fakat eposu jırşı veya jarşı söylemiştir. Jarşı, jokşı, jar-jarlardan sonra epos derecesine yükselterek anlatan jıravlar olmalıdır. Çünkü önceki batırlar jırında çoğunlukla jıravların adı geçer. İşte o jıravların söylediklerini değiştirilmeden halka yayanlar da jırşılardır. ABSTRACT The Turkish literature tradition that exists in Kazakhstan is an area that draws attention in the Turkish world, especially in terms of its richness in oral products. The literary works of Kazakh Turks, who lived in the verbal culture environment until the second half of the XIX century, have been written by various researchers and these works have formed the basis of the Kazakh world written literary tradition since the beginning of the XX century. Efforts to create a national literature in the period of Soviet Colony could not make much of "apart from evolution" from the literary products and traditions that survived in the oral culture and protected in society as a reaction to colonialism. Therefore, after Kazakhstan gained independence, these institutions and their representatives tried to revive the tradition from where they left off. One of them is Ruslan Ahmedov, whom we know in the Akmescid (Kizilorda) province of Kazakhstan and which we give as an example in this article. The word Jırav is used in the meaning of artist, who derives from the root of the word ‘‘ır/yır, yır/cır, `` yırla-cırla '', which creates and tells oral literature products such as joktav, öleñ, tolgav. It is used in the sense of artist who classifies and tells stories and epics. Turkey in the field of love that we can define as the equivalent type of jırav in Turkistan and the epic stories known as a teller. In Uzbekistan, Kazakhstan, Kyrgyzstan, it is called jirav / cırav, and in the Kazan area, it is called cıruçcı. Jirav means a poem that tells stories and epics with kopuz / komız / kobız or dombra. The term Jırav literary is literally one of the oldest representatives of oral literature. The poetry type jiravs are the authors and performers of the tolgav-jr who deal with major social issues. In addition to being a jury, they are wise and prophetic. Sources in XI. The term jirav, which has passed since the 19th century, has been recognized as a great artist and consultant in the XV-XVIII centuries. In addition to these features, Jırav is known to serve as a consultant in political, military and diplomatic affairs. However, Jırav has recently lost all these functions and started to be used for the artists who performed the raid-jury and heroism poems. Jirav especially XV.-XVIII. They have achieved great fame in the Kazakhstan field between the centuries. The jiravs who participated in wars both in the external and in their internal struggles were famous for giving “bata”. He is known as the deputy of the country / juz / urgu / ru leader in political, military diplomatic affairs, as his advisor. The jiravs were the first laments, the shildehane (the cradle ceremony of the newborn child), the bald type (the bride-taking ceremony), the girl lengthening (the girl marriage ceremony), the short poems about the traditional practices that were sung during the course, and later the epic narrator. It is stated that they are included in the tradition. “Case-based jirs have come out with small jirs-only jirs in the literature of the chase. The extensive big support is not immediately formed. The short juries of the Kazakh mere swarms, which are related to the tradition such as Şildehane (cradle ceremony of the newborn child), girl stretch (to marry the girl), bald tunic (buy the bride), have expanded in time and turned into a "epos" shape. What happened in the majority of the Joktav (lament) jir has been described. But the e-mail said jury or jar. There should be jiravs describing jars, jokes by raising them to epos degrees after jar-jars. Because the jirav is often mentioned in the previous jerr. Here are those who spread what the jirav said without changing the public. en_EN
dc.language.iso tr en_EN
dc.subject Kazak Edebiyatı, Jırav, Şiir, Şair en_EN
dc.subject Kazakh Literature, Jırav, Poetry, Poet en_EN
dc.title 19 ve 20 yüzyıl Kazak Akın ve Jıravlarında Dil ve Muhteva en_EN
dc.title.alternative Language and Content in 19th and 20th century Kazakh Akın and Jirav en_EN
dc.type Thesis en_EN


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account