CERRAHİ YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERİN BASINÇ YARASINI ÖNLEME VE BAKIMINA İLİŞKİN TUTUMLARI: FENOMENOLOJİK BİR ÇALIŞMA

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2024-07

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu çalışma, cerrahi yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşirelerin basınç yarasını önleme ve bakımına ilişkin tutumlarını belirlemek amacıyla fenomenolojik olarak yapılmıştır. Çalışmaya Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin cerrahi yoğun bakım ünitelerinde çalışan ve çalışmaya katılmaya gönüllü 30 hemşire dahil edilmiştir. Çalışmanın verileri hemşirelerin sosyo-demografik özelliklerini içeren “Kişisel Bilgi Formu” ve “Yarı Yapılandırılmış Odak Grup Görüşme Formu” ile toplanmıştır. Çalışmaya katılan hemşireler odak grup görüşmesi yöntemi ile 7 gruba ayrılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler MAXQDA programında analiz edilerek kodlanmıştır. Çalışmaya katılan cerrahi yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşirelerin; 14’ünün (%46,6) 23-29 yaş aralığında, 20’sinin (%66,6) kadın ve 23’ünün (%76,6) lisans mezunu olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların odak grup görüşmesindeki yanıtları doğrultusunda “basınç yaralanmalarının önemi” kod-alt kod bölümler modeline göre; “basınç yaralanmaları ana tanıdan önemli olabilir”, “basınç yaralanmaları hayati risk oluşturur”, “basınç yaralanmaları ana tanının önüne geçemez”, “basınç yaralanmaları önlenebilir” ve “basınç yaralanmalarının bakımı önceliklendirilmelidir” olmak üzere beş alt kod-alt kod modeli oluşturulmuştur. Basınç yaralanmalarında bakımı etkileyen kategoriler ve kodlarına ilişkin kategoriler modeli doğrultusunda “hastaya bağlı unsurlar”, “hastane koşullarına bağlı unsurlar” ve “bakıma bağlı unsurlar” olarak üç kod alt kod-alt kod modeli oluşmuştur. Cerrahi yoğun bakım hemşireleri, “basınç yaralanmalarında bakımı iyileştirmeye dönük öneriler” kod-alt kod modelinde “hasta yakınlarına eğitim verilmesi, yara bakım kliniği kurulması, gerekli ekipman ve malzeme tedariği, personelin iş yükünün azaltılması ve personel sayısının arttırılması, personele eğitim verilmesi, basınç yaralanmalarına bütüncül yaklaşılması, idarenin bakımcıları denetlemesi ve genç personellerin daha özverili çalışması” şeklinde kod-alt kod modelleri oluşmuştur. Basınç yaralanması olan hastalara bakım veren personellerin hissettiği duygulara ilişkin kod-alt kod modeli doğrultusunda “üzüntü”, “mutluluk”, “iğrenme”, “acıma”, “yetersizlik”, “suçluluk”, “sorumluluk”, “empati” ve “bir duygu hissetmiyor” olmak üzere dokuz alt kod-alt kod modeli oluşmuştur. Bu doğrultuda cerrahi yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşire ve destek personeli sayısının arttırılması, güncel yara bakım ürünlerinin ulaşılabilir olması, yoğun bakım ünitelerinde basınç yaralanmasını önleyecek uygun ekipman ve malzemelerin kullanılması, basınç yaralanması konusunda hizmet içi eğitimlerinin arttırılması ve düzenli aralıklarla eğitimlerin tekrarlanması, çalışmanın karma yöntem modeli ile daha büyük bir grupla yapılması önerilmektedir. ?
This study was conducted phenomenologically to determine the attitudes of nurses working in surgical intensive care units regarding pressure injury prevention and care. 30 nurses working in the surgical intensive care units of Kastamonu Training and Research Hospital and volunteering to participate in the study were included in the study. The data of the study were collected with the ""Personal Information Form"" and ""Semi-structured Focus Interview Form"", which included the socio-demographic characteristics of the nurses. The nurses participating in the study were divided into 7 groups. The data obtained in the study were analyzed and coded in the MAXQDA program. Nurses working in surgical intensive care units participating in the study; It was determined that 14 of them were between the ages of 23-29, 20 of them were women and 23 of them were undergraduate graduates. According to the participants' responses in the focus group interview, ""the importance of pressure injuries"" according to the code theory model; Five sub-code theory models were created: ""pressure injuries may be more important than the main diagnosis"", ""pressure injuries pose a life risk"", ""pressure injuries cannot prevent the main diagnosis"", ""pressure injuries can be prevented"" and ""care of pressure injuries should be prioritized"". In line with the code theory model of the elements affecting care in pressure injuries, three code sub-code theory models were formed as ""patient-related elements"", ""factors related to hospital conditions"" and ""care-related elements"". In the code theory model of ""suggestions to improve care in pressure injuries"", surgical intensive care nurses include the following: ""providing training to patients' relatives, establishing a wound care clinic, supplying the necessary equipment and materials, increasing the workload and number of staff, providing training to staff, approaching pressure injuries holistically, managing management Code-subtheory models have been created such as ""supervision of maintenance workers and more devoted work of young staff"". In line with the code theory model regarding the emotions felt by personnel caring for patients with pressure injuries, ""sadness"", ""happiness"", ""disgust"", ""pity"", ""inadequacy"", ""guilt"", ""responsibility"", ""empathy"" and ""feeling nothing"" Nine sub-code theory models were formed, including "". In this regard, increasing the number of nurses and support staff working in the surgical intensive care unit, making up-to-date wound care products available, using appropriate equipment and materials to prevent pressure injuries in intensive care units, increasing in-service training on pressure injuries and repeating the training at regular intervals, a mixed method model of the study. It is recommended to do it with a larger group."

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Basınç Yaralanması, Cerrahi Yoğun Bakım, Hemşirelik Bakımı, Nitel Araştırma, Pressure Injury, Surgical Intensive Care, Nursing Care, Qualitative Research

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye