İran milliyetçi tarihyazımının gözden geçirilmesi ve yeni entelektüel alanın oluşumu

Küçük Resim Yok

Tarih

2020

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Tarihyazımı geçmişteki olaylarla ilgili anlatılarımız ve yorumlarımızdır.Olaylara olan bakışımız zamanla değiştiği gibi geçmişle ilgilidüşüncelerimiz de değişebilir. Dolayısıyla, geçmişle ilgili anlatılarımızı veyorumlarımızı sürekli gözden geçirip güncellemeliyiz. Oysa, tarihi gözdengeçirmek salt bilimsel bir uğraşı değildir; tersine toplumsal kimliğin vesiyasi düzenin oluşumunda ve sürdürülmesindeki öneminden dolayıtarihin gözden geçirilmesi oturmuş düzenin sert tepkilerine neden olabilir.Bu çalışmada İran’ın milliyetçi/ulusal tarihyazımının revizyonistaraştırmacılarca eleştirilen yönleri incelenmiştir. Bu amaçla, ilk aşamada‘tarihyazımında revizyonizm’ bir kavram olarak açıklanmış ve ardından,revizyonizmin resmî ulusal tarihlerin paradigmalarına yönelikoluşturabileceği zorluklar ele alınmıştır. Sonraki aşamada ise AryanistOryantalizm, geç Kaçar dönemindeki sosyopolitik değişimler ve PehleviKrallığının kuruluşu gibi gelişmeler etkisinde oluşan İran milliyetçitarihyazımının başlıca dayanakları tartışılmıştır. Ayrıca, İran ulusaltarihinin revizyonist araştırmacılarca eleştirilen en önemli yönleri deirdelenmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre, ülke içindeki İslamcı ve ülkedışındaki seküler araştırmacıların bir bölümü arasında kurulan ağlarsonucu iki revizyonist grup oluşmuştur. Söz konusu grup-içi ağlar yeni birentelektüel alanın oluşumunu olumlu etkileyebilir, ancak bir yandangruplar-arası ve öte yandan revizyonistler ile milliyetçi tarihyazımınınsavunucuları arasında düşünsel tartışmaların gerçekleşmemesi bununkarşısında engel oluşturmaktadır. Bu eksikliklere karşın, revizyonistlerinçalışmaları Aryan miti, ‘eski’ İran milleti, milli kimliği ve topraklarıanlayışını ve ulusal tarihin kapsama-dışlama siyasetlerini eleştirerek ulusaltarihyazımını sarsmayı başarmıştır. Ulusal tarihyazımına yönelik bueleştiriler kendiliğinden paradigma değişimiyle sonuçlanmayabilir. Bununtemelindeki nedenler, Kuhn’in de vurguladığı gibi, paradigma değişimininsalt yanlışlama yöntemiyle gerçekleşmemesi ve oturmuş düzenintemellerini oluşturan baskın paradigmanın eleştirilere karşı dirençgöstermesidir. Oysa, İran örneğinde görüldüğü gibi ulusal tarihyazımınıneleştirisi onun kollayıcısı olan ulus-devletin de karşılaştığı zorluklarıgöstermektedir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

9

Sayı

5

Künye