Gül, Halim2024-09-292024-09-292018https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/320917https://hdl.handle.net/20.500.14619/11842Nsanın Hakk'a ulaşması kelime-i tevhid ile olur. Çünkü derviş fena ve beka mertebesine ancakHak ile arasındaki perdeleri kaldırarak ulaşır. Perde nefy (la ilahe) ile kaldırılır, (illallah) ileHakk'ı ispat gerçekleşir. Bu, dervişin miraç yoludur. Sûfîler, zikri insanın benlikten sıyrılıp fenavadilerine dalmanın ve vuslata ermenin yollarından biri olarak görmektedirler. Bu anlamdazikir salikin değişim ve dönüşümünü sağlayan manevi bir programdır.Bu çalışmamızda tasavvuf eğitiminde önemli bir yeri olan ve bütün tarikatların seyr üsülüklerinde kullandıkları zikir kavramını Nakşî ve Şazelî şeyhi Hasan Hilmi Efendi’ninperspektifinden incelemeye çalıştık.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessTarihDin BilimiİşletmeKamu YönetimiFelsefeİktisatUluslararası İlişkilerHasan hilmi dağıstânî’nin zikir ile ilgili görüşleriArticle1704316833209177