Noyan, Sema2024-09-292024-09-2920191300-9052https://doi.org/10.14222/Turkiyat4174https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/315496https://hdl.handle.net/20.500.14619/10233Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi (1865-1914) Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerininönemli fikir ve ilim adamlarındandır. Kısaömrüne rağmen çok sayıda eser sahibidir.Mutasavvıf yazar, fikrî ve kurmaca eserlerindeİslâm, tasavvuf, felsefe, pozitivizm, materyalizm,spiritüalizm, sosyal meseleler gibi konulara yervermiştir. “A’mâk-ı Hayal” (1910) romanı,felsefî ve tasavvufî fikirleri içeren en ünlüeserlerinden biridir. Osmanlı toplumundatasavvufî ilk roman olarak kabul edilmektedir.Yazar, diğer eserlerinde olduğu gibi, söz konusuromanında da dönemin pozitivizm, materyalizmgibi maddî fikirlerine karşılık tevhid/vahdet-ivücûd anlayışını savunur. Romanın baş kişisiRâci, ilim sahibi bir gençken varlık, ruh, hakîkatgibi konularda cevaplayamadığı sorularlaşüpheye düşer. Râci eğitimini genişletmeçabalarına, ispiritizma, manyetizma toplantılarınakatılmasına rağmen bir kara leke gibi bütünbenliğini kaplayan şüpheyi gideremez. Buyönüyle bir arayış romanı olan “A’mâk-ı Hayal”,Râci’nin insân-ı kâmil olan Aynalı Babarehberliğinde seyr ü sülûkünü tamamlayarakvahdet-i vücûda erişmesini konu alır. FilibeliAhmed Hilmi, vahdet-i vücûd tezini öne sürerkenHinduizm, Budizm, Zerdüştîlik gibi Doğudinlerinin tevhid anlayışından da yararlanır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessDin Bilimi“a’mâk-ı hayal” romanında tasavvuf, budizm, hinduizm ve zerdüştîlik açısından vahdet-i vücûd karşılaştırılmasıArticle10.14222/Turkiyat4174211661773154960