Sallı, Ayşe2024-09-292024-09-2920222147-0774https://doi.org/10.34085/buifd.1062625https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1113547https://hdl.handle.net/20.500.14619/11066Hareketliliklerinin yaşandığı bir ülke olmuştur. Ancak 2011 yılında başlayan Suriyeli göçü, Türkiye’ye gelen nüfusun büyüklüğü ve geliş süresinin kısalığı bakımından öncekilerden farklılaşmaktadır. Bu çalışma da Türkiye’nin Suriyeli göçmenler deneyimini yerel dinamikleri çerçevesinde ve din faktörünün göz ardı edilmediği bir yaklaşımla ele almaktadır. Söz konusu süreç için literatürde yaygın olarak kullanılan ‘kriz’ nitelendirmesi eleştirilerek yeni bir ‘kriz’ tanımlaması yapılmaktadır. Göçmenlerin Türkiye’ye gelişiyle ilişkilendirilen bazen medya organlarının tek boyutlu yaklaşımlarının bir yansıması bazen de siyasi kutuplaşmanın bir parçası olarak dile getirilen toplumsal algıların varlığına ilişkin temellendirmeler üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda yapılan araştırmalar ve istatistiki veriler ışığında bu algıların somut karşılığının olup olmadığı ve bunlarla mücadelenin niteliği tartışılmaktadır. Ayrıca toplumdaki ‘din’ olgusuyla sosyo-kültürel yapı arasındaki ilişki, göçmenlerin uyumu süreciyle ilintilendirilmektedir. Bu çerçevede Türkiye’de yaşanan sürecin önemli aktörlerinden Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ‘göçmenlerin uyumu’na katkı niteliğindeki çalışmaları irdelenmektedir. Bunun yanında Türkiye’nin Suriyeli göçmenler deneyimini özgün kılan özellikler ele alınmaktadır. ‘Din’ faktörü ile bu özellikler arasındaki ilişki karşılıklı etkileşim ve tamamlayıcılık boyutları vurgulanarak analiz edilmektedir. Türkiye’nin Suriyeli göçmenler deneyiminin Batılı, ötekileştirici, ayrıştırıcı ‘kriz-kaos’ söylemlerinden uzak, ‘din’ faktörünün dikkate alındığı ve daha yerli bir perspektifle ele alınması çalışmanın ilgili literatüre en önemli katkılardan biridir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessKriz'den 'uyum'a Türkiye'deki suriyeli göçmenler ve sosyo-kültürel boyutları bağlamında dinArticle10.34085/buifd.106262545192411135470