Onur Işıkoğlu, Beyza2024-09-292024-09-292018https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/321146https://hdl.handle.net/20.500.14619/1183720. yüzyılın egemen iktisadi politikası olan neo-liberalizm, birçok alanda olduğu gibi inşaatsektörü için de yönlendirici güç olmuştur. Türkiye’de 1980’lerin sonundan itibaren neo-liberalekonominin hayata geçirilmesiyle, mimarlık mesleği özel sermaye ile daha fazla yüz yüzegelmeye başlamış ve bu yüz yüze gelme durumu mimarlık pratiğine ve mimara yansımıştır. Bunoktadan hareket eden çalışmanın amacı, 21. yüzyılda Türkiye’de neo-liberal ekonomipolitikaların mimarlık mesleğini, mimarı ve mimarın eğitimini ne şekilde etkilediğiniincelemektir. Bu amaçla yapılan dönemsel okumalar ve araştırmalar sonucunda, Türkiye’deneo-liberal siyasanın itici gücüyle yapı sektörüne dayalı bir kalkınma politikasınınbenimsenmesiyle mimarlık okullarının ve mimarların sayısının kontrolsüz bir artışa maruzkaldığı tespit edilmiş ve buna bağlı olarak mimarın işgücü niteliğinin sıradanlaştığıgözlenmiştir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessMimarlıkTarihSosyal ÇalışmaSiyasi BilimlerİktisatUluslararası İlişkiler2000 sonrası Türkiye’de neo-liberal ekonomi politikalar; mimarlık ve mimarlarArticle2130321183211467