Yazar "Öztürk, İpek" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe PİNEALEKTOMİLİ RATLARDA AKRİLAMİD TARAFINDAN OLUŞTURULAN KARACİĞER HASARI ÜZERİNE EKZOJEN MELATONİNİN TERAPÖTİK ROLÜ: OKSİDATİF STRES, İNFLAMASYON VE APOPTOZİS ÜZERİNE ETKİLERİ(2023-01) Öztürk, İpekAkrilamid (AA), beyaz kristal yapıda, düşük molekül ağırlığında ve suda çözürlüğü yüksek olan bir maddedir. Doğada kendiliğinden bulunmamakta olup yüksek reaktiviteye sahiptir. Çok fazla endüstriyel alanda (kağıt, kimya gibi) kullanımı olan AA ısıl işlemler sonucunda gıdalarda da oluşabilmektedir. Gıdalarda kızartma ve fırınlama gibi pişirme yöntemleriyle ?120 ?C`de indirgeyici şekerler ve asparagin arasındaki Maillard reaksiyonu sonucunda oluşmaktadır. AA, hayvanlarda ve insanlarda toksik etkiye neden olabilmektedir. AA`nın karsinojenik, nörotoksik, genotoksik olması ve hidrofilik yapısı nedeniyle tüm organ ve dokulara kolaylıkla ulaşabilmesi sağlık açısından büyük endişe yaratmaktadır. Bu nedenle AA bilim insanları tarafından büyük ilgiyle araştırılmaktadır. Ksenobiyotiklerin detoksifikasyonunda rol oynayan karaciğer üzerinde de AA`nın toksik etkisi bulunmaktadır. AA`nın karaciğerde detoksifikasyonu, oksidatif strese neden olup, reaktif oksijen ve nitrojen radikallerin artışı ile sonuçlanabilmektedir. Bu artış karaciğerde glutatyonun tükenmesine, antioksidan enzimlerin azalmasına, hücre zarının oksidasyonuna neden olmaktadır. Buna bağlı olarak karaciğerde bulunan tüm hücrelerde inflamasyon, iskemi, fibroz, nekroz, apoptoz veya malign oluşumu meydana gelebilmektedir. Antioksidatif etkili ilaçların veya farmakolojik konsantrasyonlarda doğal olarak oluşan antioksidan takviyelerinin alınması oksidatif stresi değiştirmekte olup, bu takviyelerin çeşitli hastalıklarda morbiditeyi ve mortaliteyi azalttığı düşünülmektedir. İnsanlarda pineal bezden salgılanan melatonin (MLT) hormonu, endojen antioksidan olup ayrıca antiinflamatuar, antikanser gibi birçok fonsiyonel özelliği de bulunmaktadır. MLT ve metabolitleri hem oluşan serbest radikallerin ortadan kaldırılmasını sağlamakta hem de radikal oluşumunu azaltabilmektedir. Bu nedenle de lipid oksidasyonuna karşı koruyucu rol oynamaktadır. Aynı zamanda prooksidan enzimlerin azalmasını ve antioksidan enzim düzeylerinde de artış sağlamaktadır. Bu çalışmada amacımız hem pinealektomi işlemiyle MLT`den yoksun bırakılan ratlarda hemde pinealektomi yapılmayan ratlarda AA ile oksidatif stres, inflamasyona bağlı olarak karaciğer dokusundaki hepatotoktosisiteye karşı MLT`nin tedavi edici etkisini biyokimyasal, histopataloji ve immünohistokimyasal açıdan gözlemlemekti. Çalışmamızda, 60 adet erkek Wistar albino ratlar Sham ve PNX olmak üzere iki ana grup ve üçer alt grup olmak üzere 6 gruba ayrıldı. Ratlara etanol ve MLT uygulması intraperitonal (i.p.) yolla, AA uygulaması ise oral olarak gavajla uygulanmıştır. Çalışmada 21 gün boyunca; 1.gruba (Sham grubu) %0,5’lik etanol çözeltisi, 2. gruba (Sham+AA) 25 mg/kg/gün AA, 3. gruba (Sham+AA+MLT) 25 mg/kg/gün AA ve 10 mg/kg/gün MLT 0,5 ml hacminde, 4. gruba (PNX grubu) pinealektomi işleminden sonra %0,5’lik etanol çözeltisi, 5. gruba (PNX+AA grubu) pinealektomi işleminden sonra %0.5’lik etanol çözeltisi ve 25 mg/kg/gün AA, 6. gruba (PNX+AA+MLT) pinealektomi işlemi sonrasında %0,5 etonal çözeltisi ve 10 mg/kg/gün MLT, 25 mg/kg/gün AA uygulandı. Çalışmada hem Sham+AA hem de PNX+AA gruplarında Sham ve PNX gruplarına göre karaciğer dokusunda oksidan/antioksidan dengesinin oksidan lehine bozulmasına neden olarak total oksidan düzeyi (TOS) ve malondialdehit (MDA) düzeylerini arttırırken glutatyon (GSH), total antioksidan düzeyi (TAS), katalaz (CAT), süperoksit dismutaz (SOD) düzeylerini azalttı. PNX grubunda doğal antioksidan olan MLT yoksunluğuna bağlı olarak Sham grubuna göre TOS ve MDA düzeyleri daha fazla artarken, GSH, TAS, CAT ve SOD düzeyleri azaldı. Ekzojen MLT tedavisi sonucunda karaciğer dokusunda TOS ve MDA düzeyleri anlamlı derecede azalırken TAS ve GSH düzeyleri ile CAT, SOD aktivitilerinde artış gözlendi. AA uygulanan ratlarda karaciğer dokusunda inflamasyon artışı, nekroz oluşumu gözlendi, tümör nekroz faktör alfa (TNF-?) düzeylerinde anlamlı artış meydana geldi. MLT tedavisi sonrasında karaciğer dokusunda inflamasyonun azaldığı, apoptozun engellendiği ve hepatositlerde iyileşmelerin olduğu gözlendi. Çalışmamızın sonucu AA kaynaklı hepatotoksisite üzerinde MLT yoksunluğunda uygulanan ekzojen MLT`nin antioksidan, antiinflamatuar ve antiproliferatif etkisi sayesinde hepatositlerde oksidatif stresi, inflamasyonu, lipid peroksidasyonunu azaltabileceğini ve histopatolojik hasaları iyileştirebileceğini gösterdi.