Yazar "Akgül, Yasin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Effect of chopped carbon fibers amount on the mechanical and tribological properties of polyester matrix composite(2023) Akgül, Yasin; Yalçın, Metin Efe; Etıcha, Andinet KumellaIn this study, the effect of the amount of short carbon fibers (SCFs) on the mechanical and tribological properties of polyester (PES) composite were investigated. Composites were produced with different weight fractions (0.5%, 1%, and 2%) of SCFs by the hand lay-up method. The flexural strength and flexural modulus of samples was studied by conducting 3-point bending tests, whereas the energy-absorbing performance was examined by performing the Izod impact test. Moreover, the wear resistance properties of samples were measured by applying a 20 N load. The scanning electron microscope was used to examine the morphology of broken and worn surfaces of specimens. Test results exhibit the flexural strength and flexural modulus of SCFs reinforced polyester composite was decreased with the increment of fiber contents. However, the same trend was not observed for the impact test. Thus, the addition of 2 wt. % SCFs onto pure polyester improves the energy absorbing of pure polyester nearly by 210%. The present study also reveals the wear resistance properties of SCFs reinforced polyester composites are indirectly related with of SCFs content. Hence, the highest wear resistance capacity was observed for PES0.5CF of about 1.51×10-3 mm3/m. Therefore, the addition of small amounts of SCFs onto pure polyester attributes significant effects in tribological behaviors compared to mechanical properties.Öğe Effect of pvdf content on the filtration performance and mechanical properties of melt-blown pp fibrous webs(2023) Etıcha, Andinet Kumella; Akgül, Yasin; Pakolpakçıl, Ayben; Ünlü, Oguz Kagan; Çug, Harun; Kılıç, AliParticulate matter (PM0.3) aerosols are the most penetrating particles, which pose a serious health threat to humans. Therefore, mechanical filtration alone is insufficient to effectively filter 0.3 µm aerosols from a polluted environment. Thus, the need for electrostatic filtration is undeniable. This study aims to investigate the effect of incorporating 10 wt.% and 20 wt.% mass fractions of Polyvinylidene fluoride (PVDF) on the filtration performance and mechanical properties of polypropylene (PP)-based melt-blown (MB) nonwoven filter webs for air filtration applications. Morphological tests, fiber diameter measurements, filtration tests, mechanical tests, contact angle tests, etc., were conducted for each filter web to characterize its properties. The test results revealed that PP/PVDF fibrous webs exhibited thicker micro-fibers in the range of 1.0 to 1.32 µm and rough surface morphologies (beads and droplets) compared to MB PP, which can be attributed to the incorporation of PVDF. Consequently, the introduction of 10 wt.% and 20 wt.% PVDF into PP resulted in the creation of super-hydrophobic MB nonwoven webs, as evidenced by their resistance to water droplets. However, the study also demonstrated that the incorporation of 10 wt.% and 20 wt.% PVDF into PP reduced the tensile strength of PP nonwoven filters by approximately 5.55% and 8.33%, respectively. Furthermore, the addition of 20 wt.% PVDF into PP, along with corona charging, induced a quality factor (QF) of 0.11 mmH2O-1 for the 80PP-20PVDF sample. A similar QF was observed for corona-charged MB PP, which exhibited a filtration efficiency of 99.01% against 0.3 µm aerosol particles, at the expense of a pressure drop of 427 Pa.Öğe Isıl işlemin bakır kaplı çelik boruların mekanik özelliklerine etkisinin araştırılması(2023) Koyuncu, Ozan; Çelik, Burak; Akgül, Yasin; Incesu, AlperBakır kaplı çelik borular, özellikle otomobil fren sistemleri olmak üzere birçok ürünün hidrolik sistemlerinin temel bileşenleridir. Otomotiv endüstrisinde kullanılmak üzere üretilen bakır kaplı çelik boruların sahip olmaları gereken mekanik özellikler kabul kriterleri ile belirlenmiştir. Ancak bu mekanik özelliklerin yanı sıra üretim aşamasında havşa açma gibi prosesler için boruların şekillendirilme kabiliyetleri (süneklilikleri) de oldukça önemlidir. Bu çalışmada, ısıl işlem ile bakır kaplı çelik boruların süneklilik değerlerinin iyileştirilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, ısıl işlemsiz bakır kaplı çelik borunun ve 6 farklı ısıl işlem parametresi ile elde edilmiş bakır kaplı çelik boruların mikroyapısal ve mekanik özellikleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Optimum tavlama ısıl işlem parametresi ile 450 °C ve 120 dk. ’da 118,7±0,6 HV Vickers sertlik, 315,7±0,6 MPa çekme mukavemeti, 262,7±10,3 MPa akma mukavemeti, 36,9±0,9% kopma uzaması ve 1260 Bar patlatma dayanım değerleri elde edilmiştir. Dolayısıyla, ısıl işlem ile bakır kaplı çelik borunun sırasıyla, sertlik, çekme mukavemeti, akma mukavemeti, patlatma dayanımı değerlerinde yaklaşık %7,05 düşüş, %8,84 düşüş, %6,49 artış, %16,00 düşüş görülürken kopma uzamasında ise yaklaşık %55,04 artış gerçekleştiği elde edilen sonuçlardan görülmüştür.Öğe ORTOPEDİK UYGULAMALAR İÇİN POLİMER MATRİSLİ KOMPOZİT MALZEME ÜRETİMİ VE KARAKTERİZASYONU(2020-07-03) Akgül, YasinGünümüzde, ortopedik uygulamalarda yaygın olarak metalik malzemeler kullanılmaktadırlar. Ancak, polimer matrisli kompozitler, kemiğe yakın mekanik özellikleri, yüksek korozyon dirençleri, kemik iyileşme sürecinin görüntülenmesine imkân vermeleri gibi kıyasla sahip oldukları üstün özellikler sayesinde metalik malzemelerin yerini almaya başlamışlardır. Örneğin, aşınmaya maruz kalan asetabular kaplar için UHMWPE, yük taşıyıcı bir eleman olan sabitleme plakaları için ise PEEK/CF kompozitleri ticarileşmiştir. UHMWPE, oldukça yüksek aşınma direncine sahip olmasına rağmen işleme zorluğuna sahiptir. Uzun polimer zincirleri takviye edilmesine imkân vermemekte, dolayısıyla mevcut özelliklerinin gelişimi kısıtlanmaktadır. PEEK polimeri ise yüksek mekanik performanslı polimerler sınıfındadır, ancak maliyeti oldukça yüksektir. Bu tez çalışmasında, düşük maliyetli ve kolay işlenebilirliğe sahip polietilenin mekanik, tribolojik ve biyolojik özelliklerinin ortopedik uygulamalara yönelik olarak geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda; mekanik özellikleri karbon lif takviyesi ve maleik anhidrit aşılamayla, aşınma direnci çapraz bağlama ve karbon lif takviyesiyle, biyoaktivitesi ise hidroksiapatit takviyesi iyileştirilmiştir. Takviye elemanları ile polietilen çift vidalı ekstrüder içerisinde karıştırılarak kompaundlar üretilmiştir. Elde edilen kompaundlar ile plastik enjeksiyon ve basınçlı kalıplama prosesleri ile numune üretimleri gerçekleştirilmiş ve ardından karakterizasyon işlemleri yapılmıştır. Sonuç olarak, ağırlıkça %15 kırpılmış karbon lif takviyesi ve maleik anhidrit aşılama ile saf polietilenin çekme dayanımı 15,57 MPa’dan 45,68 MPa’a, eğme dayanımı 16,93 MPa’dan 64,98 MPa’a ve sertliği 4,36 HBN’den 12,50 HBN’a çıkarılmıştır. Ağırlıkça %2,5 kırpılmış karbon lif takviyesi ve çapraz bağlama ile spesifik aşınma hızı 18x10-6 mm3/N.m’ye düşürülmüştür. Kompozitlere, ağırlıkça %10 nano boyutlu hidroksiapatit takviyesi ile biyoaktivite kazandırılabileceği tespit edilmiştir.Öğe Santrifüj eğirme teknolojisiyle bitkisel eksraktlı antibakteriyel nanoliflerin üretimi(Karabük Üniversitesi, 2015) Akgül, Yasin; Eltuğral, Nurettin; Kılıç, AliNanolifler sahip oldukları birim hacim başına yüksek yüzey alanı ve çok ufak boyutlardaki gözeneklilik gibi özellikleri sayesinde tekstil, enerji, kompozit ve biyomedikal alanlarında çeşitli ürünlerde kullanılmaktadırlar. Günümüzde nanolif yapılarının üretilmesinde en çok kullanılan ve üzerine en çok araştırma yapılan metot elektroüretim (electrospinning)'dir. Ancak bu yöntemin endüstriyel ürünlerinde kullanılması düşünüldüğünde, düşük üretim hızı ve yüksek voltaja ihtiyaç duyulması aşılması gereken önemli problemlerdendir. Bu tez çalışmasında bu zorlukları aşabilecek, elektroüretim yöntemine alternatif bir yöntem olan santrifüj eğirme (centrifugal spinning) teknolojisi kullanılarak, termoplastik poliüretan nanolif yapıları üretilmiştir. Üretilen bu yapılara, biyomedikal ürünlerde kullanılmalarına yönelik olarak antibakteriyel özellik kazandırılmıştır. Pamuk şekerin üretimine benzer bir prensiple çalışan santrifüj eğirme metodunda merkezkaç kuvvetler ile polimer çözeltisinden nanolifler üretilmektedir. Çözelti özellikleri, döner disk hızı ve toplayıcı ile düze arasındaki mesafe bu sistemin etken parametreleridir. Bu parametrelerin etkisi bu tez çalışmasında incelenmiş ve antibakteriyel nanolif üretimi için optimum şartlar belirlenmiştir. Antibakteriyel ajan olarak ise zararları tartışmalı metal bazlı ajanlar yerine doğal antibakteriyel ajanlar olan kırmızı biber ve propolisin etkinliği araştırılmıştır. Yapılan testlerin sonucunda düşük miktarlarda propolis etkinlik göstermiş ve antibakteriyel ajan olarak seçilmiştir. TPU çözeltisine propolis karıştırılarak hazırlanan çözeltiden antibakteriyel nanolifler üretilmiştir. Üretilen nanolif yapılarının morfolojisi, antibakteriyel etkinliği ve hava geçirgenliği incelenmiş ve bu testlerin sonuçları değerlendirilmiştir.