Yazar "Bürlukkara, Salih" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The effect of music therapy on anxiety and pain scores in patients undergoing retrograde intrarenal surgery (RIRS) under spinal anesthesia: a prospective, randomized controlled clinical trial
    (Springer Nature, 2024-10-14) Bürlukkara, Salih; Baran, Özer; Demir, Demirhan Örsan
    To prospectively investigate the effect of music therapy on patient’s anxiety and pain level during retrograde intrarenal surgery under spinal anesthesia. 286 patients aged above 18 years, who underwent Retrograde Intrarenal Surgery (RIRS) under spinal anesthesia for renal or ureteral calculi were evaluated between January 2023 and June 2023 by a prospective, randomized, controlled clinical protocol. Patients were randomized into 2 groups. Group 1 included patients, who listened to music, and Group 2 was comprised of patients, who were not allowed to listen to music. Visual Analog Scale (VAS) results and pain sensation, anxiety level, together with the results of State-Trait Anxiety Inventory (STAI), a self-reported anxiety inventory, were captured. The number of patients, who were randomized to the music group (Group 1) and non-music group (Group 2) was 144 and 142, respectively. Mean heart rate in Group 1 and Group 2 was 60 ± 4.19 and 70 ± 8.36, respectively (p = 0.02), indicative of the fact that mean heart rate was significantly lower in the music group. Heart rate measured post-operatively within the first hour subsequent to the procedure was similar in both groups (p < 0.05). The VAS score was significantly lower in Group 1. STAI score in Group 1 and Group 2 was 45.51 ± 2.968 and 49.16 ± 1.88, respectively. Therefore, there was a statistically significant difference (p < 0.001). Music therapy during the RIRS procedure under spinal anesthesia was associated with a significantly decrease in pain and anxiety scores in patients.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Yüzeyel mesane tümörlü hastalarda dinamik tiyol/disülfit homeostazının değerlendirilmesi
    (Karabük Üniversitesi, 2021) Bürlukkara, Salih; Baran, Özer
    Yüzeyel Mesane Tümörlü Hastalarda Dinamik Tiyol/Disülfit Homeostazının Değerlendirilmesi Amaç: Mesane kanserinde artmış oksidatif stres ve antioksidan mekanizma arasındaki ilişki bilinmektedir. Bu araştırmadaki amaç mesane kanseri hastalarındaki yeni bir oksidatif stres belirteci olan tiyol-disülfit dengesinin değerlendirilmesidir. Bu amaçla yüzeyel mesane tümörü gelişimi ile nativ tiyol, totaltiyol, dinamik disülfit düzeyleri arasındaki ilişki araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Karabük Üniversitesi Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Ana Bilim Dalı'nda Şubat-Kasım 2020 tarihleri arasında primer mesane kanseri sebebiyle TUR Mesane operasyonu yapılan ve yüzeyel mesane kanseri tanısı almış 53 hasta ve gönüllü olarak sağlıklı 60 kişi çalışmaya dahil edildi. Plazma nativ tiyol, total tiyol, disülfit seviyeleri ölçüldü ve karşılaştırıldı. Bulgular: Nativ tiyol (kontrol 386,96 ±135,00 ?mol/L, hasta 226,02 ±143,83 ?mol/L, p < 0.05), total tiyol (kontrol 412,21 ±132,15 ?mol/L, hasta 551,01 ±223,00 ?mol/L, p =0,07) ve Disülfit (kontrol 12,62 ±6,88 ?mol/, hasta 162,49 ±105,31 ?mol/L, p = 0,001) değerleri açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark izlendi. Mesane kanseri tanılı grupta yaptığımız subgrup çalışmasında, low grade tanılı hasta grubunda nativ tiyol değerleri 255,870 ?mol/L ve high grade tanılı grupta ise 169,420 ?mol/L izlendi. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). Sonuç: Mesane kanserinde tiyol disülfit dengesinin sağlıklı gruba göre disülfit tarafında kaymaya neden olabileceği gösterildi. Artmış serum disülfit ve azalmış nativ tiyol düzeyinin yüzeyel mesane tümörünü öngörmede tanısal değere sahip olabileceği saptandı. Ayrıca mesane kanserli grupta patolojik grade arttıkça nativ tiyol değerlerinde belirgin azalma olduğu gösterildi. Tümörün agresif seyir gösterdikçe dengenin oksidan tarafa kaydığı sonucuna varıldı. Ancak bununla ilgili daha net ve sağlıklı sonuçların elde edilebilmesi için daha kapsamlı ve çok sayıda çalışmanın yapılması gerekmektedir.