Yazar "Coşkun, Mücahit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AISI P20S kalıp çeliğinin işlenebilirliğinin incelenmesi(Karabük Üniversitesi, 2017) Coşkun, Mücahit; Çiftçi, İbrahimBu çalışmada, kalıpçılık sektöründe yaygın olarak kullanılan AISI P20S kalıp çeliği tercih edilmiştir. Yapılan deneyler ile kesme hızı ve ilerleme miktarlarının kesme kuvvetlerine ve yüzey pürüzlülüklerine etkileri incelenmiştir. Kaplamalı karbür kesici takım kullanılarak frezeleme yöntemi ile gerçekleştirilen deneylerde işleme parametreleri olarak dört farklı kesme hızı (170, 200, 230, 260 m/dak), dört farklı ilerleme miktarı (0,075; 0,113; 0,169; 0,253 mm/diş) ve iki farklı talaş derinliği (0,75; 1,5 mm) kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde kesme hızının artmasıyla kesme kuvvetlerinde düşüş meydana gelirken ilerleme miktarının artmasıyla da kesme kuvvetlerinde artış meydana gelmiştir. Kesme hızının kesme kuvveti ile ilişkisinde kesme hızının artması, kesme kuvvetinin düşmesine sebep olurken 230 m/dak kesme hızında artış oluşmuştur. En yüksek kesme kuvveti (138,1 N) 170 m/dak kesme hızı, 0,253 mm/diş ilerleme miktarı ve 1,5 mm talaş derinliğinde ölçülürken, en düşük kesme kuvveti değeri (45,23 N) ise 0,75 mm talaş derinliğinde, 260 m/dak kesme hızı, 0,075 mm/diş ilerleme miktarında ölçülmüştür. Yapılan deneylerde en düşük yüzey pürüzlülüğü (0,273 µm) 260 m/dak kesme hızı, 0,075 mm/diş ilerleme hızında ve 0,75 mm talaş derinliğinde ölçülürken, en yüksek yüzey pürüzlülük değeri (1,552 µm) ise 170 m/dak kesme hızı, 0,253 mm/diş ilerleme miktarı ve 1,5 mm talaş derinliğinde oluşmuştur.Öğe Aksu vadisi (gresun) aşağı kesiminde doğal ortam şartlarının taşkın üzerine etkileri(2010) Coşkun, Mücahit; Aksoy, BülentTaşkın olayı, doğal denge korunduğu sürece hidrometeorolojik bir olay olarak farz edilir. Ancak bu denge çeşitli nedenlerle bazen bozulur. Bu bozulma yüzünden taşkın olayı hemen doğal afet adını alır. Taşkın, yerkürenin çok çeşitli yerlerinde sıklıkla görülür. Bu olay doğal afete dönüştüğü zaman çok fazla can ve mal kaybına neden olur. Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle çok sık taşkınlar yaşanan bir yerdir. Bu çalışmanın amacı; doğal ortamın doğrudan taşkın olayı üzerine etkisine bir örnek olarak Giresun Aksu vadisinin aşağı kesimini vermektir. Çalışmada; başlıca jeolojik ve jeomorfolojik özelliklere, iklim şartlarına değinildikten sonra diğer ortam koşulları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeden sonra aksu vadisinin aşağı kesiminde taşkınların sık görülmesinin nedenleri açıklanır, Daha sonra ise sonuç ve öneriler kısmına geçilir.Öğe Büyük melen çayı’nda (düzce) günlük yağışlarla akım ilişkisinin analizi(2022) Coşkun, Mücahit; Irdem, CemilBu çalışmada Büyük Melen Çayı (Düzce) günlük akım değerleri ile günlük toplam yağışlar ve günlük yağış şiddeti arasındaki ilişkilerin analiz edilmesi amaçlanmıştır. Gerek İstanbul’un içme suyu ihtiyacını karşılamadaki önemi gerekse 2019 yılında olduğu gibi sel/taşkın felaketi oluşturma potansiyeli değerlendirdiğinde, Büyük Melen Çayı’nın akım değerlerindeki günlük değişimlerin analiz edilmesi yararlı görülmüştür. Çalışmada veri seti olarak Akçakoca günlük yağış verileri ve Uğurluköy akım gözlem istasyonu günlük akım verileri kullanılmıştır. Akım verilerindeki eksikler Beyler akım gözlem istasyonu verileri kullanılarak regresyon analizi ile tamamlanmıştır. Çalışmada yöntem olarak öncelikle günlük toplam yağışlarla günlük akım verileri arasındaki ilişkiler Pearson korelasyon analiziyle hesaplanmıştır. Daha sonra günlük toplam yağışlar hafif, normal, orta şiddette, şiddetli ve çok şiddetli yağış şeklinde sınıflandırılmış, her bir yağış şiddeti basamağı için günlük akım değerlerinin bir önceki günden sapma değerleri yüzde olarak belirlenmiştir. Dönem ortalaması için tüm aylarda günlük toplam yağışlarla akım değerleri arasında pozitif korelasyon söz konusudur. Korelasyon katsayıları 0,44 ile ocak, ekim ve aralıkta en yüksek iken en düşük korelasyon katsayısı 0,15 ile mayıstadır. Yağış şiddeti basamaklarına göre günlük toplam yağışların akım üzerinde hafif yağışlar için %5,8, normal yağışlar için %35,2, orta şiddette yağışlar için %66,8, şiddetli yağışlar için %168,1, çok şiddetli yağışların için ise %52,5 oranında pozitif etkisi görülüştür.Öğe Coğrafya dersinde proje tabanli öğretim sürecinin öğrencilerin yansitici düşünme yeteneklerine göre değerlendirilmesi(2010) Coşkun, MücahitCoğrafya eğitiminde yansıtıcı düşünmenin ele alınması yenidir. Bu yüzden bu çalışmanın daha sonra yapılacak araştırmalara örnek olacağı düşünülmektedir. Çalışmanın amacı; Coğrafya dersi iklim konusunda yaşanan Proje tabanlı öğrenme (PTÖ) süreci sonrasında öğrencilerin sürece yönelik tutmuş oldukları değerlendirme defterindeki ifadelerine göre yansıtıcı düşünme yeteneklerini incelemektir. Çalışma nitel araştırma stratejileri içerisinde yer alan bir durum çalışmasıdır. Çalışmanın evrenini Ankara ili Keçiören ilçesi Rauf Denktaş Lisesi 9. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemini ise bu okuldaki Coğrafya dersinde PTÖ sürecine katılan 9/B sınıfında öğrenim gören 24 öğrencidir. Öğrencilerin süreç sonrasında yazmış oldukları değerlendirme defteri doküman inceleme tekniği ile değerlendirilmiştir. Öğrenci ifadeleri betimsel olarak analiz edilmiştir. Sonuç olarak öğrenciler, PTÖ süreciyle ilgili yansıtıcı düşüncelerini daha çok tanımlayıcı biçimde ifade etmişlerdir. Düşüncelerini eleştirel ifade eden öğrenciler ise tanımlayıcıya göre daha azdır. Çalışma öğrencilerin yansıtıcı düşünme ve ifade edebilme yeteneklerinin geliştirilmesine yönelik çeşitli önerilerle tamamlanmıştır.Öğe Covid 19 sürecinde coğrafi özellikler ve atmosfer kararliliğina göre karabük il merkezi ve zonguldak’in ereğli ilçesinde aerosol optik derinlik analizi(2022) Coşkun, Mücahit; Sahiner, Huseyin; Canbulat, OnurAerosoller doğal süreçler ya da insan faaliyetleri sonucunda atmosfere karışmakta ve iklim şartlarından insan sağlığına kadar birçok faktör üzerinde etkili olmaktadır. Bu çalışmada 1 Ocak 2019 ve 19 Nisan 2021 tarihleri arasında aerosol optik derinlik görüntüsü alınabilen toplam 292 günlük Moderate Resolution Imaging Spectroradiometer uncertainty ve 0.55 ?m verileri kullanılmıştır. Salgının etkisinin Türkiye’de ciddi anlamda hissedildiği 2020 Mart ayının 15. günü analizlerde salgın öncesi ve salgın süreci ayrım günü olarak belirlenmiştir. Türkiye’nin önemli sanayi kentleri arasında yer alan Karabük ve Karadeniz Ereğlisi araştırmanın alan kapsamını, bu şehirlerde Covid-19 salgın sürecinin aerosol optik derinliği üzerindeki etkisi ise konu kapsamını oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı salgın sürecinin aerosol optik derinliği üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Yapılan analizler sonucunda genel olarak uncertainty aerosol optik derinlik değerlerinde mevsimsel bir döngünün var olduğu tespit edilmiştir. Uncertainty aerosol optik derinliğinin hem genel ortalama hem de Covid 19 salgın süreci öncesi ve salgın sürecinde Karabük şehrinde Ereğli’ye oranla daha fazla olduğu görülmektedir. Ayrıca her iki çalışma alanında da aerosol optik derinlik değerlerinde salgın sürecindeki 149 günlük dönemde, salgın öncesindeki 143 günlük döneme göre düşüş yaşanmıştır. 0.55 ?m aerosol optik derinlik verileri ile yapılan analizlerde, uncertainty verilerine paralel olarak Covid 19 sürecinde azalma dikkat çekmekte ve azalma miktarı artmaktadır. Karabük Kardemir 1 istasyonundan alınan partikül madde 10 değerleri ile analiz sonuçları karşılaştırıldığında mevsimsel döngü bakımından benzerlik görülmekle birlikte en yüksek değerler sonbahar sonu ve kış başlarında ortaya çıkmaktadır. Ayrıca salgın süreci ile birlikte partikül madde 10 miktarında %32 gibi önemli oranda düşüş yaşanmıştır. Bu düşüşte salgın süreciyle birlikte sanayi de dahil olmak üzere insan faaliyetlerinde meydana gelen yavaşlamanın etkisi büyüktür.Öğe Havza önceliklendirmesi bakımından ermenek çayı havzası ve gökçay havzasının karşılaştırmalı morfometrik analizi(2022) Coşkun, Mücahit; Öztürk, AhmetAraştırmada Ermenek Çayı havzası (EÇH) ve Gökçay havzasının (GH) morfometrik analiz parametreleri, doğal kaynak yönetimi bakımından havzaların önceliklendirilmesine katkı sağlamak amacıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Çalışmada çizgisel, alansal ve rölyef morfometrilerini kapsayan toplam 23 parametre dikkate alınmıştır. Araştırmanın veri altyapısı, 12.5 m çözünürlüğe sahip ALOS PALSAR (Advanced Land Observing Satellite-1, Phased Array type L-band Synthetic Aperture Radar Mission) uydu görüntülerinden elde edilen sayısal yükseklik modeli (SYM) kullanılarak oluşturulmuştur. Analizlerde kullanılan akarsu dizinlerinin belirlenmesinde, Strahler yöntemi dikkate alınmış ve ölçümler ArcMap 10.4.1 programı aracılığıyla yapılmıştır. Parametre hesaplarına dayanan sonuçlara göre, EÇH’nin GH’ye oranla; geçirimsiz (Rb, RL, Fs, If, Re, Rn), dairesel (Lum, lo, T, Ff, Rc, Kg), eğim değeri yüksek (H, Rh, Rhp, Rn), jeomorfolojik olarak yaşlılık evresine daha yakın (Hc, Hi) bunlarla birlikte, dolaylı olarak taşkın hassasiyeti ve erozyon duyarlılığı yüksek bir havza olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen verilere göre, EÇH’nin toprak ve akarsu kaynaklarındaki bu muhtemel sorunları nedeniyle, doğal kaynak yönetimi bakımından GH’ye göre daha öncelikli olduğu anlaşılmıştır.Öğe Kocaeli ilinde uydu verileri ve yer istasyonu ölçümlerine bağlı olarak hava kalitesinin değerlendirilmesi(2022) Coşkun, Mücahit; Sahiner, Huseyin; Abujayyab, Sohaib K M; Canbulat, OnurSanayi faaliyetlerinin ve nüfus miktarının fazla olduğu yerleşim alanlarında hava kalitesinin sürekli kontrolü yaşamsal bir zorunluluktur. Bu öneme bağlı olarak araştırmanın alan kapsamını Kocaeli ili, konu kapsamını ise sahadaki kirleticilerin dağılımı oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı çeşitli kaynaklardan atmosfere bırakılan kirleticilerin alansal dağılışını ve atmosferde ulaşacağı yaklaşık yükselti seviyesini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda Sentinel-5P (Troposferic Monitoring Instrument) uydusuna ve Kocaeli ilinde bulunan Marmara Temiz Hava Merkezine ait istasyon ve - rileri kullanılmıştır. Uydu verilerine ait analizler Google Earth Engine ara yüzü ile gerçekleştirilmiş, haritalamalarda ise Arc GIS 10.4 programından faydalanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda İzmit ilçesinin körfez kıyısı, Derince ve Körfez ilçeleri sınırını oluşturan sahil şeridi; Dilovası, Gebze ve Da - rıca sahil kuşağı hava kalitesinin en düşük olduğu alanlar olarak tespit edilmiştir. Ayrıca belirlenen aerosol yüksekliğine paralel olarak araştırma sahasında kirleticiler, 0-500 metre yükselti aralığında yoğunlaşmaktadır. Hem uydu hem de yer istasyon verileri incelendiğinde azot oksitler, karbon mo - noksit ve kükürt dioksit arasında pozitif korelasyon olduğu tespit edilmiştir. Kış mevsiminde atmos - ferdeki yoğunluğu artan bu gazlar, yaz aylarında seyrelmektedir. Formaldehit ve aerosol indeksi verileri ise fotokimyasal süreçlerin etkisiyle yaz mevsiminde daha yüksek değerler göstermektedir. Kocaeli gibi hem sanayi hem de nüfus anlamında önlerde yer alan şehirlerde, çok yönlü araştırma - ların artırılması öncü bilgiler sağlayarak daha sağlıklı bir hava kalitesini beraberinde getirecektir.Öğe Kpss’de çıkan coğrafya alan bilgisi sorularının yenilenmiş bloom taksonomisine göre analizi(2020) Coşkun, Mücahit; Kartal, FatihBu çalışmada, KPSS’de yer alan Coğrafya ÖABT’ye (Öğretmenlik Alan Bilgisini Testi) yönelik hazırlanan sınav sorularının yenilenmiş Bloom taksonomisine göre incelenerek düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yenilenmiş taksonomi, bilgi ve bilişsel süreç boyutlarından oluşmaktadır. Bilgi boyutunda; olgusal, kavramsal, işlemsel, üst bilişsel bilgi basamakları, bilişsel süreç boyutunda ise; hatırlama, anlama, uygulama, çözümleme, değerlendirme ve yaratma basamakları bulunmaktadır. Araştırma verileri, 2013-2018 eğitim-öğretim yıllarında ÖSYM’nin kendi internet sayfasında yayımlamış olduğu sorulardan oluşmaktadır. Soruların yenilenmiş Bloom taksonomisine göre incelenmesinde tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma verileri nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi ile elde edilmiştir. KPSS’de 2013-2018 yılları arasında hazırlanan coğrafya öğretmenliğine yönelik sorular yenilenmiş Bloom taksonomisinin bilgi boyutu ve bilişsel süreç boyutuna göre incelendiğinde soruların çoğunluğunu bilişsel süreç boyutunun en alt basamakları olan “hatırlama” basamağı (110 soru) ve “anlama” (99 soru) basamağı oluşturduğu görülmektedir. Bununla birlikte uygulama, analiz etme, değerlendirme ve yaratma bilişsel süreci boyutlarına ilişkin soru bulunmamakla birlikte üst bilişsel düşünme becerilerine ait soruların yer almadığı görülmektedir.Öğe Temperature inversion winter seasonal in karabuk-safranbolu basin: possible effects on natural and human environment (turkey)(2020) Coşkun, Mücahit; Coşkun, Sevda; Gözalan, SiracettinIncreasing energy consumption has made air pollution a critical problem in residential areas,especially in cities. The expansion of natural gas use in our country and the orientation towards quality coalhas not eliminated the growth of the problem, although it has partially hindered it. Topographic and climaticfactors have played a significant role in growing air pollution. Topography affects pollution as a factor drivingtemperature reversal and wind speed due to the stability of the air. The scope of the research was determinedas ‘‘temperature inversion winter seasonal around Karabük – Safranbolu, possible effects on natural andHuman Environment’’. The aim of the present study is to determine the effect of winter temperature reversalonthe people and other living things in the region by determining the limit, degree, timing and possible effects onthe natural and human environment. It is extremely important that this event is noticed and the necessaryconsiderations are taken. The fact that the winter inversion observed between Karabük and Safranbolu has notbeen analyzed with quantitative data before makes this study necessary. For this reason, stations have beenestablished in the basin through personal efforts to determine the inversion that is thought to have occurred inthe basin by quantitative data. In the research, a mixed research model, in which many methods are usedtogether, was applied. The winter season of temperature inversion has been found to occur during the monthsof December, January, and February. December and February began to continue until the reversal was determined. The temperatures were found lower at Karabük University and Unsallar Oil Stations on the valleyfloor, while at Karit, Kıran village and Safranbolu urban forest stations, higher temperatures were observed.Öğe Türkiye’de maksimum-minimum sıcaklık ortalamaları ve yağış tutarının google earth engine ile 2005-2040 dönemi modellemesi(2023) Coşkun, Mücahit; Sahıner, Hüseyin; Canbulat, Onur; Öztürk, Ahmet; Tasoglu, EnesSon yıllarda etkisini giderek artıran küresel iklim değişikliği, artık insanlığın önlem alması ve uyum çabalarını artırması gereken bir problem haline gelmiştir. Daha uzun süre maruz kalınan sıcak hava dalgaları, sıcak hava dalgaları ile birlikte sıklığı giderek artan orman yangınları, kuraklık, şiddetli yağışlar, sel ve heyelan olayları iklimsel parametrelerdeki farklılaşmaların en belirgin göstergeleridir. İklim değişikliğinin Dünya’nın farklı alanlarında farklı sonuçları ortaya çıksa da, Türkiye’nin içinde bulunduğu Akdeniz Havzası bu değişikliklerden en fazla etkilenmesi beklenen sahalardandır. Türkiye'nin sıcaklık ve yağış iklim değişkenleri üzerine gelecek öngörüsü sunmak ve olası farklılaşmaları belirlemek çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bilimsel kuruluşlar tarafından geliştirilen modeller ve uygulanan emisyon senaryoları, gelecekte yaşanabilecek olası değişikliklerin tahmini için önemli metotlardır. Araştırmada Coupled Model Intercomparison Project Phase 5 (CMIP5) projesi kapsamında yer alan modellere ve senaryolara ait çoklu model ortalaması kullanılmıştır. Analizlere dahil edilen emisyon senaryoları RCP4.5 ve RCP8.5’tir. Çalışmaya ait analizler Google Earth Engine bulut işletim sistemi ile gerçekleştirilmiş ve ArcGIS 10.4 programı ile haritalanmıştır. Yapılan analizler sonucunda 2005-2040 döneminde Türkiye, bugünkü ortalamalara göre daha sıcak günler ile karşı karşıya kalacaktır. Maksimum sıcaklık ortalamalarındaki artış trendi daha kuvvetlidir. Akdeniz kıyılarında görülen iklim şartları ilerleyen yıllarda etki sahasını Ege ve Marmara bölgelerine doğru genişletecektir. Doğu Anadolu Bölgesi’nde minimum sıcaklık ortalamalarında daha kuvvetli artışlar yaşanacaktır. Yağış miktarlarında Akdeniz-Ege kıyıları ve iç bölgelerde azalma, Doğu Karadeniz kıyılarında kısmen artışlar görülecektir. Genel olarak bütün Türkiye arazisinin ortalama yağışı dikkate alındığında, pozitif ya da negatif yönde bir eğilim mevcut değildir.