Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Doğru, Esengül" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Coğrafya öğretmenlerinin Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi ile ilgili yeterliliklerinin incelenmesi
    (Karabük Üniversitesi, 2016) Doğru, Esengül; Aydın, Fatih
    Bu araştırmanın temel amacı, Coğrafya öğretmenlerinin Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi (TPAB) yeterliliklerinin tespit edilmesi ve bu yeterliliklerin çeşitli değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesidir. Çalışmaya, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Karabük il merkezi ve ilçelerinde görev yapmakta olan toplam 42 Coğrafya öğretmeni katılmıştır. Veri toplama aracı olarak, araştırmanın nicel kısmı için TPAB ölçeği kullanılmıştır. Nitel kısmı için araştırmacı tarafından, mevcut araştırma kapsamında geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Nicel verilerin analizinde SPSS 19.0 programından yararlanılmıştır. Yüzde ve frekans değerleri, Kolmogorov- Smirnov (K-S) testi, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis H testi kullanılmıştır. Nitel analiz kısmında ise TPAB'nin alt boyutlarına uygun olarak betimsel analiz yapılmıştır. Araştırma sonuçları, Coğrafya öğretmenlerinin Teknoloji Bilgilerinin (TB) yeterli olmadığını göstermektedir. Coğrafya öğretmenlerinin Pedagojik Bilgileri (PB), teknolojiyi kullanmadaki bilgi ve becerilerine, meslekteki hizmet yıllarına, eğitim durumlarına ve cinsiyetlerine göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. TPAB'nin alt boyutlarından olan Alan Bilgisi (AB), öğretmenlerin en yüksek seviyede bilgi sahibi oldukları boyuttur. Ayrıca öğretmenlerin, Teknolojik Alan Bilgisi (TAB) düzeylerinin Teknolojik Pedagojik Bilgi (TPB) düzeylerine göre yüksek çıktığı görülmüştür. Öğretmenlerin TPAB'lerinin, öğretim süreçlerine entegrasyonunu daha iyi sağlamak için teknoloji kullanım sürelerinin artırılması, teknolojiyi kullanım amaçlarını daha işlevsel hale getirebilir. Anahtar Sözcükler :Coğrafya Öğretmenleri, Teknoloji Okuryazarlığı,Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi (TPAB)
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Türkiye’de Ekoköyler ve Ekoçiftlikler: Mevcut Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri
    (2022-02-24) Doğru, Esengül
    1960’lı yıllardan itibaren kendini göstermeye başlayan çevre sorunları ve tüketim kültürünün hızla yayılması, ekolojik dengeyi bozacak tehditlerin ve insan hayatını olumsuz etkileyecek nedenlerin başında yer almaktadır. Bu durum aynı dönemde insanlarda önce bölgesel sonra da küresel çapta çevresel tahribatlara karşı duyarlılığın ortaya çıkmasını sağlamıştır. 1970’lerden itibaren artan çevreye karşı duyarlılık bilinci ekolojik yaklaşımların gelişiminin ve hayatta var olan değerlerin sorgulanmasının önünü açmıştır. Küresel çapta yaşanan çevresel bozulmalar, iklim değişiklikleri ve ekolojik ayak izi analizlerindeki artışlar gibi birçok olumsuz faktörün dünyanın artık sürdürülebilirlikten uzaklaştığını göstermesi, kalıplaşmış dünya düzenine karşı gelen grupların oluşmasını ve sivil toplum hareketlerinin büyümesini teşvik etmiştir. İnsanların, çevresel bozulmaların karşısında durma isteği ve dünya düzeninden uzaklaşarak sürdürülebilir yaşam alanları oluşturma bilinci ekolojik yerleşim hareketlerinin ortaya çıkını hızlandırmıştır. Bu doğrultuda gelişen ekoköy ve ekoçiftlik yerleşim girişimleri günümüze dek artarak devam etmiştir. Ekoköyler, ekosistemin sürdürülebilirliğini gözeterek tasarlanan ve tüm faaliyetlerini bu yönde gerçekleştirin alternatif yaşam örnekleridir. Ekoköyler kendi kendine yeterli, doğayla uyumlu, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmayı tercih eden, kültürel, ekolojik, manevi uyum ve dengeyi gözeten, sürdürülebilir mimari tasarımlara sahip, atık ürünleri minimum düzeyde tutan ve geri dönüşümünü sağlayan, doğal tarım uygulamalarıyla çevreye zarar vermeden üreten ve çevrenin doğal gelişimini gözeten sürdürülebilir yerleşim alanlarıdır. Ekolojik yerleşim alanlarından bir diğeri ekoçiftliklerdir. Ekoçiftlikler, doğa dostu tarım yöntemlerini seçen çiftçi ailelerin gerek geçimini sağlayabilme gerekse maddi gelir elde edebilme amacıyla oluşturdukları küçük çaplı yerleşimlerdir. Tarımsal faaliyetlerin yanı sıra çiftlik turizmi faaliyetlerinde de bulunan ekoçiftlikler, bozulmamış doğasıyla, yerel ve kültürel özellikleriyle, yerel mimarisiyle ve köy yaşamını yansıtıyor olması gibi nedenlerden dolayı turistler tarafından sıkça tercih edilen alanlardan birini oluşturmaktadır. Bu araştırmada, Türkiye’de yer alan ekoköylerin ve ekoçiftliklerin mevcut durumunun ve ekoturizm içerisindeki yerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, Türkiye’de yer alan ekoköylerin ve ekoçiftliklerin ortaya çıkış süreci, gelişimi ve günümüzdeki potansiyelleri ele alınarak değerlendirilmiştir. Ayrıca ekoköy ve ekoçiftlik kurucularının, ekoköyü/ekoçiftliği ziyarette bulunan turistlerin ve yerel halkın görüşleri alınmıştır. Saha araştırması sürecinde yapılan gözlemler, incelemeler ve literatür taraması sonucunda Türkiye’de yer alan ekoyköylerin/ekoçiftliklerin genel olarak tasarlanmış bir yerleşim modeline sahip olmadıkları görülmüş ve gelecekte planlanan ekoköy girişimlerine fikir olması amacıyla ekoköy modeli örneği geliştirilmiştir. Bu çalışmada hem nicel hem de nitel araştırma yöntemlerinin bir arada ele alındığı karma araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak ekoköy/ekoçiftlik kurucuları, ekoköyleri/ekoçiftlikleri ziyaret eden turistler ve bunların çevresinde yaşayan yerel halk için hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde içerik analiz tekniği kullanılmıştır. Ayrıca araştırmada, ekoköylerin ve ekoçiftliklerin güçlü ve zayıf yönlerinin belirlenmesi, dışsal/çevresel faktörlerden kaynaklanan fırsat ve tehditlerin ortaya konulması amacıyla SWOT analiz tekniğinden ve ekoköylerin/ekoçiftliklerin sürdürülebilir yaşam alanı oluşturması açısından anlamlı sonuçların ortaya konulması amacıyla R’WOT analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, ekoköy/ekoçiftlik kurucularının hem ihtiyaç hem de organik tarım amacıyla ekoköy/ekoçiftlik girişiminde bulundukları, ekoköy/ekoçiftlik kuruluşunda herhangi bir mevzuatla ve sorunla karşılamadıkları, kuruluşta devlet desteğinden yararlanmadıkları, ekoköy/ekoçiftlik kurmalarındaki amaçların daha çok organik üretim, kırsalda yaşamak olduğu, amaçlarına yönelik hayallerini kısmen gerçekleştirebildikleri, bölge seçiminde doğallığı ve konumu gözettikleri, civar köylerle herhangi bir problem yaşamadıkları, yerel yönetimlerle iletişimlerinin iyi düzeyde olduğu görülmüştür. Kurucuların, ekoköylerin/ekoçiftliklerin sürdürülebilirliğini bozacak tehditlerin olduğunu, ekoturizmin ekoköylerde/ekoçiftliklerde çevresel tahribat yaratacağını, ekoköylerin/ekoçiftliklerin sayıca yeterli olmadığını, ekoköylerin/ekoçiftliklerin alternatif yaşam biçimi olduğunu, karşılaşılan sorunların daha çok ekonomik pahalılık ve bilinçsizlik olduğunu düşündükleri ayrıca kurucuların ekoköy/ekoçiftliklere ilişkin eğitim almadıkları tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında incelenen ekoköylerin/ekoçiftliklerin standart bir yapı tipine sahip olmadıkları, ekoköye/ekoçiftliğe ilişkin üyelik kriterlerinin bulunduğu, benzer ekoköylerle/ekoçiftliklerle bağlantı halinde oldukları, çoğunluğunun kuruluş veya derneğe üye olduğu fakat Küresel Ekoköyler Ağı’na (Global Ecovillage Network) üye olmadıkları, izole topluluklar olmadıkları, finansal olarak üretilen ürünler ve ekoturizm ile sürdürüldükleri, ekoköyleri/ekoçiftlikleri farklı kılan durumların doğallık ve organik tarım olduğu, ziyaretçilerin ekoköye/ekoçiftliğe internet yoluyla ulaştıkları, ekoköylerin/ekoçiftliklerin dünyadaki birincil misyonunun doğal üretim ve doğaya sahip çıkmak olduğu, ekoköylerin/ekoçiftliklerin organik üretim yöntemlerini tercih ettikleri, atık yönetim konusuna önem verdikleri ve alternatif enerji kaynaklarından yararlanmaya çalıştıkları görülmüştür. Araştırmaya katılan turistlerin ekoköy/ekoçiftlik kavramı hakkında bilgi sahibi oldukları, ekoköylerin/ekoçiftliklerin kültürel yaşam, doğayla iç içe olma ve sosyal dayanışma anlamında fırsatlar sunduğunu düşündükleri, turistik amaçlı ekoköyleri/ekoçiftlikleri seçme nedenlerinin deneyim kazanma ve doğa sevgisi olduğu, ekoköyü/ekoçiftliği ziyaret nedenlerini dinlenme, deneyim kazanma, merak ve doğa sevgisi şeklinde ifade ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Turistlerin, ekoköyde/ekoçiftlikte eksik bulunan durumun olmadığını, ekoköylerin/ekoçiftliklerin gelecekte ekoturizm merkezi olarak kabul edileceğini, ekoturizm açısından ekoköylerin/ekoçiftliklerin güçlü yanlarının hizmet kalitesi, organik üretim ve doğaya saygılı yerleşimler olduğunu düşündükleri, zayıf yanlarını ise ulaşım, maddi kaygı ve talepleri karşılayabilme şeklinde ifade ettikleri tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan turistlerin, ekoköylere/ekoçiftliklere yönelik gerçekleşen turistik faaliyetlerin çevreye zarar verdiğini ve ekoköylerin/ekoçiftliklerin çevreye karşı yeterince duyarlı olduklarını düşündükleri, ekoköye/ekoçiftliğe yönelik yapmış oldukları turistik faaliyetten genel olarak memnun kaldıkları görülmüştür. Ayrıca turistler, ekoköylere/ekoçiftliklere yönelik bilinç oluşturulması, devlet desteğinin sağlanması ve tanıtımların artması gerektiğini düşündükleri sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmaya katılan yerel halkın bölgede bulunan ekoköy/ekoçiftlik ile iletişimlerinin olduğu, ekoköyün/ekoçiftliğin yapı tipinin genel olarak köyün mevcut yapı tipine benzediğini düşündükleri görülmüştür. Ekoköyde/ekoçiftlikte yerel halktan çalışanların olmadığı, yerel halkın ürettikleri ürünlerini ekoköyle/ekoçiftlikle paylaşmadıkları ve ekoköyün/ekoçiftliğin yerel halka faydasının olduğu tespit edilmiştir. Yerel halkın ekoköyde/ekoçiftlikte bulunduğu ve ekoköyde/ekoçiftlikte yaşamak istemedikleri fakat mevcut köyün ekoköye/ekoçiftliğe dönüşmesini istedikleri, ekoköylere/ekoçiftliklere yönelik gerçekleştirilen turistik faaliyetlerin yerel halka fayda sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Ekoköylerin/ekoçiftliklerin güçlü yönlerinden bazılarının bozulmamış doğal ortam, kırsal doku ve kültürel çevrenin gözetilmesi, bozulan çevrenin onarılması, atık yönetimi konusuna dikkat edilmesi; zayıf yönlerinden bazılarının ise ulaşım sıkıntısı, ulaşım araçlarının yetersizliği, tanıtım yetersizliği olduğu tespit edilmiştir. Ekoköylere yönelik öne çıkan fırsatların bazılarının, ekoturizme olan ilginin artıyor olması, insanların alternatif yaşamlara olan ilgisinin gittikçe artması, çevrenin organik tarıma elverişli olması, organik tarıma olan ilginin artıyor olması; ekoköylere yönelik öne çıkan tehditlerin bazılarının, organik üretim maliyetlerinin artması, üretilen ürünleri pazarlama sıkıntısı, nitelikli iş gücünün şehre göç etmesi, toplumsal sorunlar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda, ekoköylere/ekoçiftliklere yönelik bir mevzuatın olmadığı görülmüştür. İlgili konuda düzenlenecek bir mevzuat ekoköylerin/ekoçiftliklerin daha planlı şekilde gelişmesi aşamasında ve geleceğin yaşam alanları olarak görülen ekoköy/ekoçiftlik girişimlerinin artması noktasında destekleyici olabilir. Türkiye’de henüz gelişim aşamasında olan ekoköylerde ekolojik yerleşim standartlarına uygun inşa malzemelerinin ve tekniklerinin kullanımı yerleşimlerin sürdürülebilir olma potansiyellerini artırabilir. Bu noktada yerel ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı, iklime uyumluluk ve geleneksel mimari gözetilerek ekolojik konut tasarımları geliştirilebilir. Yerel halk ve ekoköylerin/ekoçiftliklerin iş birliği içerisinde hareket etmeleri, ekoköylerin/ekoçiftliklerin mevcut iş gücü problemlerini çözüme ulaştırabilme noktasında ve ekoköylere/ekoçiftliklere yönelik gelişmekte olan ekoturizm faaliyetlerinin yerel halka ekonomik katkı sağlaması anlamında faydalı olabilir. Ekoköylerin GEN’e üyeliklerinin aktifleştirilmesi küresel çapta tanınmalarına ve turistik ekoköylerin turistik taleplerinde artış sağlayabilir. Ekoköylerde/ekoçiftliklerde gerçekleştirilen turistik faaliyetlerin kısıtlı kalmaması anlamında ekoköylere/ekoçiftliklere yönelik tanıtım faaliyetleri artırılabilir. Ekoköy/ekoçiftlik girişiminde bulunmak isteyen kişilerin ekolojik yaşam girişim dersleri alması başarılı, sürdürülebilir ve daha bilinçli ekolojik yerleşimlerin oluşturulması anlamında ve ekoköylerin/ekoçiftliklerin alternatif yaşam biçimi olarak değil bozulan ve değişen dünyada doğanın korunması ve sağlıklı yaşam alanları oluşturulması açısından gerekli ve olması gereken yaşam tarzları olarak benimsenmesi, kültürlerin ve çevrelerin sürdürülebilirliğinin gözetilmesi noktasında yararlı olabilir.

| Karabük Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kastamonu Yolu Demir Çelik Kampüsü, 78050 - Kılavuzlar, Karabük, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim