Yazar "Eroğlu, Semra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The effect of low back pain on quality of life and anxiety levels in pregnant women(2021) Eroğlu, Semra; Karataş, GülsahObjective: Maternal low back pain is a potent risk factor for poor health quality. We aimed toinvestigate the prevalence and risk factors of Low back pain (LBP) and Pelvic girdle pain (PGP) duringpregnancy, and their effects on quality of life.Material and Methods: Between March and August 2018, a total 160 pregnant women, whoapplied to outpatient clinics of the departments of Gynecology and Physical Therapy RehabilitationClinic, were included in this prospective study. Demographic characteristics, obstetric history of theparticipants, and LBP and PGP status during and before pregnancy were recorded. Severity of pain,functional capacity, Quality of life (QoL), and anxiety depression status were assessed using visualanalogue scale (VAS), Oswestry Disability Questionnaire (ODQ), World Health Organization Qualityof Life Scale Short Form (WHOQOL-BREF), and Hospital Anxiety and Depression Scale (HADS),respectively.Results: The prevalence of LBP and PGP were 73.4% and 28.12%, respectively. Total ODQ andVAS were significantly high in groups with LBP or PGP (p=0.000 and p=0.000, respectively). Ofthe WHOQOL-BREF subheadings, ‘the general health’ and ‘physical health’ parameters weresignificantly lower in women with LBP, whereas the ‘social relationship’ parameter was significantlylow in those with PGP (p=0.003, p=0.002, and p=0.049, respectively). The increase in anxiety anddepression scores was only associated with LBP (p=0.019 and p=0.006, respectively).Conclusion: LBP and PGP during pregnancy adversely affect QoL, leading to functional limitations,depression, and anxiety disorders.Öğe Frequency and genotype distribution of high-risk human papilloma virus types in karabuk province, turkey: a hospital based cross-sectional study(2020) Eroğlu, Semra; Asgın, NergisAim: In this cross-sectional study, we aimed to determine the prevalence and genotype distribution of high-risk human papillomavirus(HPV; HR-HPV) infection in patients admitted to the gynecology and obstetrics outpatient clinics of Karabuk University Training andResearch Hospital.Material and Methods: A total of 402 women aged 18–65 years who were admitted to the gynecology and obstetrics Clinic, KarabukUniversity Training and Research Hospital, between October 2016 and June 2019 were included. The presence of HR-HPV andgenotyping of HPV were investigated using real-time polymerase chain reaction in cervical swab samples.Results: HR-HPV infection was found in 23.9% of women. HR-HPV positivity was detected most commonly in the age group of20–29 years. Regarding genotype distribution among HPV-positive women, the genotypes that included multiple HR-HPV infections(mixed HR-HPV) were the most common genotype (38.5%), followed by HPV-16 (13.1%) and HPV-52 (9.8%).Conclusion: Prevalence of HR-HPV infection was found to be high in our region, with the most commonly observed genotypes beingthose containing mixed HR-HPV. We believe that these results would be helpful during the selection of primary and secondarypreventive measures for cervical cancer while planning vaccination and screening programsÖğe Gebelikte üriner sistem infeksiyonlarinin ampirik tedavisinde hangi antibiyotikler ilk seçenek olmalidir?(2018) Asgın, Nergis; Eroğlu, Semra; Kal Çakmaklıoğulları, ElçinÜriner sistem infeksiyonu gebelikte sık görülen bir sağlık sorunudur. Ancak, gebelikte güvenle kullanılabilen antibiyotiklerfetal toksisite riski nedeniyle kısıtlıdır. Bu çalışmada gebe kadınların idrar kültürlerinden izole edilen patojenlerin antimikrobiyaldirenç profillerinin belirlenmesi ve ampirik tedavide tercih edilebilecek antibiyotiklerin tespiti amaçlanmıştır.Ocak 2015 - Ocak 2016 tarihleri arasında Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran gebelerin idrar örneklerinden izoleedilen bakterilerin identifikasyonu ve antibiyotik duyarlılıkları BD-Phoenix (Becton-Dickinson, USA) tam otomatize sistem ile,genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz varlığı (GSBL) ise kombine disk difüzyon yöntemi ile araştırılmıştır. Sonuçlar retrospektif olarakincelenmiştir.Toplam 2,697 idrar örneğinin 275 tanesinde (% 10) anlamlı bakteri üremesi (105 cfu/ml ve üzeri) gözlenmiştir. Üreyen bakterilerin223’ü Gram negatif (% 81), 52’si (% 19) Gram pozitiftir. En sık izole edilen patojen Escherichia coli olup (% 67) bunusırasıyla Streptococcus agalactiae (% 11) Klebsiella pneumoniae (% 9) ve Enterococcus faecalis (% 5) izlemiştir. Gebelikte güvenlekullanılabilen oral antibiyotiklerden ampisilin ve amoksisilin-klavulanik asit direnci E.coli suşlarında sırasıyla % 53 ve % 26 idi.E.coli suşlarında sefuroksim ve sefiksim direnci sırasıyla % 18 ve % 10, K.pneumoniae suşlarında ise % 12 olarak tespit edilmiştir.Fosfomisin direnci ise sırasıyla % 3 ve % 17 olarak belirlenmiştir. İn vitro en etkili oral antibiyotik nitrofurantoin idi. GSBL oranıE.coli suşlarında % 8 ve K.pneumoniae suşlarında % 13 olarak tespit edilmiştir.Bu çalışmanın sonuçları, gebelikte üriner enfeksiyonların ampirik tedavisinde yüksek direnç nedeniyle ampisilin veamoksisilin-klavulanik asitten kaçınılması gerektiğini göstermiştir. Onun yerine, sefuroksim, sefiksim, fosfomisin ve nitrofurantoinoral alınabilmeleri ve düşük direnç oranları nedeniyle tercih edilebilir.Öğe Primer dismenorede gevşeme eğitiminin kısa süreli etkinliğinin incelenmesi(2019) Doğan, Hanife; Eroğlu, Semra; Akbayrak, TürkanAmaç: Bu çalışmanın amacı primer dismenore tanısı almış kadınlarda gevşeme eğitiminin kısa süreli etkinliğini araştırmaktı.Yöntem: Primer dismenore teşhisi alan 44 birey (yaş:22,64±3,45 yıl, boy uzunluğu: 164,8±4,91cm, vücut kütle indeksi:22,03±4,04 kg/m2) ardışık iki menstürasyonda değerlendirildi. Bireylerin demografik özellikleri ve tıbbi hikayeleri kaydedildi.Bireylerin menstrüel semptomları Menstrüel Semptom Ölçeği ile menstrüel ağrı şiddeti ise vizüel analog skalası iledeğerlendirildi. Birinci menstürasyonda hiçbir müdahale yapılmadı. İkinci menstürasyonda ise adetin ilk 3 günü toplamda 30dakika Laura Mitchell’in fizyolojik gevşeme eğitimi uygulandı.Bulgular: Birinci ve ikinci menstürasyonun menstrüel semptomları arasında bir fark yoktu (p>0,05). İkinci menstürasyondauygulanan Laura Mitchell’in fizyolojik gevşeme eğitimi ağrı şiddetini azalttı (p<0,05).Sonuç: Primer dismenorede ağrıyı azaltma konusunda, Laura Mitchell’in fizyolojik gevşeme eğitimi kısa dönemde etkili biryaklaşım olarak kullanılabilir. Bu konuda uzun dönem etkileri inceleyen randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.Öğe The relationship between reproductive hormone levels and osteoporosis(2020) Eroğlu, Semra; Karataş, GulsahObjectives: Changes in serum levels of follicle-stimulating hormone (FSH) and estradiol (E2) due to menopause arethe some of the most important factors for osteoporosis (OP). The aim of this study was to evaluate the relationshipbetween bone mineral density (BMD) and reproductive hormone levels in postmenopausal women.Methods: A total of 144 postmenopausal women were divided into two groups according to their BMD, as obtainedusing dual-energy X-ray absorptiometry; 72 patients with low BMD and 72 healthy subjects. Fasting blood sampleswere obtained from all participants for serum hormone levels, which were compared between the two groups.Results: The FSH levels were significantly higher in the low BMD group (49.76±27.61 IU/L vs. 57.30±24.83 IU/L,p=0.001), and serum E2 levels were statistically lower in the low BMD group (39.25±22.11 pg/mL vs. 30.12±18.16 pg/mL, p=0.046). The time elapsed after the onset of menopause was longer in the low BMD group (p=0.002).Conclusion: The low E2 and high FSH levels after the onset of menopause were associated with low BMD in postmenopausal women. According to these findings, considering the higher risk of OP in patients with low E2 and highFSH levels, randomized-prospective studies should be conducted to determine whether prophylactic treatment shouldbe given to this group.
