Yazar "Günay, Gülay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anlamli etkinliklere katilim ölçeğinin psikometrik özellikleri: Türkiye’de ileri yaş örneklemi üzerine bir çalişma(2019) Kılıc, Cengiz; Şahin, Havva Hande Keser; Günay, GülayÇeşitli etkinliklere katılım, bireylerin yaşam kalitelerini ve refah düzeylerini arttıran önemli bir unsurdur. Bu çalışmanın amacı Goldberg ve arkadaşları (2002) tarafından geliştirilen, daha sonra Eakman ve arkadaşları(2010) tarafından yaşlı bireylerle geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yürütülen “Anlamlı Etkinliklere Katılım Ölçeği”nin Türkçe formunun psikometrik analizlerinin yapılmasıdır. Araştırma Karabük (n=150) ve Kırıkkale (n=135)illerinde yaşamlarını sürdüren, 60 ve daha yukarı yaş grubunda olan toplam285 birey ile yürütülmüştür. Ölçeğin psikometrik özelliklerini test etmekamacıyla istatistiksel olarak hem açımlayıcı hem de doğrulayıcı faktör analizleri uygulanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi, ölçeğin orijinal formuna benzerşekilde “Kişisel yeterlilik bileşeni” ve “Sosyal deneyim bileşeni” olarak adlandırılan iki alt boyuttan oluştuğunu ve toplam varyansın %60.8’sini açıkladığını göstermiştir. Doğrulayıcı faktör analizi ise ölçeğin 12 maddeden oluşan iki faktörlü yapısının iyi uyum indekslerine sahip bir model olarak doğrulamıştır. AEK ölçeğinin geneli için Cronbach Alfa .90, “Kişisel yeterlilik bileşeni” için .81 ve “Sosyal deneyim bileşeni” için .86 olarak hesaplanmıştır.Öğe Bilinçli tüketim davranişlarini etkileyen sosyoekonomik faktörlerin incelenmesi: üniversite öğrencileri üzerine bir çalişma(2019) Kılıç, Cengiz; Boylu, Aydıner Ayfer; Günay, GülayBu çalışmada lisans öğrencilerinin farklı sosyo-ekonomik özelliklerinin bilinçli tüketim davranışı üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın evrenini Ankara ilinde öğrenim gören üniversite öğrencilerioluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini 400 öğrenci oluşturmuştur. Çalışmada veri toplama araçları olarak demografik bilgi formu ile Buğday tarafından geliştirilmiş olan dört alt boyuttan ve 25 maddeden oluşan BilinçliTüketici Ölçeği kullanılmıştır. Bilinçli Tüketici Ölçeğinin alt boyutları ilebağımsız değişkenler arasındaki ilişkiyi test etmek için t-testi ve tek faktörlüvaryans analizi uygulanmıştır. Bilinçli Tüketici Ölçeğinin alt boyutlarındançevre bilinçli tüketim boyutu ile cinsiyet ve aylık harçlık düzeyine ilişkin algıarasında anlamlı bir farklılık olduğu gözlemlenmiştir. Öğrencilerin etik tüketim alt boyutu puan ortalamaları ile aylık harçlık miktarı, aylık harçlık düzeyine ilişkin algı ve harçlığın en çok harcandığı alan arasında anlamlı bir ilişkivardır. Bilinçli tüketici ölçeğinin alt boyutlarından sade tüketim boyutu ilecinsiyet, yaş, öğrenim görülen üniversitenin niteliği, aylık harçlık miktarı,harçlık düzeyi algısı ve harçlığın en çok harcandığı alan arasındaki ilişkininönemli olduğu belirlenmiştir. Diğer taraftan sosyal sorumluluk alt boyutu ilesadece cinsiyet ve öğrenim görülen üniversitenin niteliği arasındaki ilişki anlamlıdır.Öğe Emekliliği planlama süreci ölçeğinin türkçe geçerlilik ve güvenirlik çalışması: karabük üniversitesi örneği(2013) Günay, GülayGiriş: Bu araştırma, çalışan bireylerin emeklilik yıllarına hazırlık olması açısından plan yapma davranışlarını ölçmek üzere geliştirilmiş olan Emekliliği Planlama Süreci Ölçeği'nin (The Process of Retirement Planning Scale-PRePS) (Noone, Stphens and Alpass, 2010) Türkçe geçerlilik ve güvenilirliğ ini test etmek amacıyla yapılmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışma Karabük Üniversitesinde akademik ve idari personel olarak görev yapan toplam 216 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Ölçek finansal planlama süreci, yaşam tarzı planlama süreci, psiko-sosyal planlama süreci ve sağlık planlama süreci olmak üzere 4 alanda çalışanların emeklilik planlama süreçlerini ölçmeyi amaçlamaktadır. Geçerlilik konusunda bilgi sahibi olmak için katılımcılardan Emekliliği Planlama Süreci Ölçeğinin yanı sıra Gelecek Zaman Algısı Ölçeği ile SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği'ni (Kısa Formu) de doldurmaları istenmiştir.Bulgular: Ölçeğin yapı geçerliliği faktör analizi yoluyla incelenmiştir. Analiz sonuçları, ölçeğin özgün formuna uygun olarak dört alt ölçekten oluştuğu görülmüştür. Emekliliği Planlama Süreci Ölçeğinin Cronbach Alpha katsayısı 0.88, test-tekrar test güvenilirlik katsayısı 0.86 ve hesaplanan iki yarım güvenilirlik katsayısının 0.87 olduğu belirlenmiştir.Sonuç: Yapılan faktör analizi sonuçları Noone, Stphens and Alpass'ın (2010) bulguları ile paralellik göstermektedir. Bu bulgulara dayanarak, Emekliliği Planlama Süreci Ölçeğinin Türkçe formunun ülkemizde yürütülecek olan araştırmalarda kullanılabilmesi için yeterli güvenilirlik ve geçerlilik değerlerine sahip olduğunu söylemek mümkündür.Öğe Göçmenlere yönelik olumsuz tutum ölçeğinin türkçe geçerlilik güvenirliği(2019) Günay, Gülay; Ersoy, Ali Fuat; Aydıner Boylu, Ayfer; Kılıç, CengizSon yıllarda az gelişmiş ülkelerden gelişmiş olan ülkelere olan göçlerde ciddi bir artış gözlemlenmiştir. Buartış beraberinde hem göç sürecine dahil olanlar hem de ev sahibi topluluklar arasında kültürel, etnik vesosyal uyumsuzlukların ve çatışmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu durum ev sahibitoplulukların, göçmenlere yönelik düşmanlık duygularının artmasına neden olmuştur. Bu çalışmakapsamında Varela ve arkadaşları (2013) tarafından geliştirilmiş olan “Göçmenlere Yönelik OlumsuzTutum Ölçeği - GYOTO”nin Türk kültürüne uyarlanabilmesi için Türkçe geçerlilik ve güvenilirlikanalizlerinin yapılarak ölçeğin psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ölçek özgünformunda 12 maddeden oluşan beşli Likert tipi bir ölçektir. Ölçek, göçmenlere yönelik olabilecek olumsuztutumları belirlemeyi ve bu önyargıların etkilerini incelemeyi amaçlayan özbildirim tarzı bir ölçektir.Çalışmanın örneklemini 2016-2017 öğretim yılında Karabük Üniversitesinin Sosyal Hizmet bölümündeöğrenim gören 297 lisans öğrencisi oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliliğini sınamak amacıyla hemaçımlayıcı hem de doğrulayıcı faktör analizleri uygulanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonuçları ölçeğinorijinal formunda olduğu gibi tek bir faktör altında toplandığını göstermiştir. Bu tek faktörlü yapı toplamvaryansın %43.2’sini açıklamaktadır. Yapılan doğrulayıcı faktör analizi ise ölçeğin tek faktörlü yapısınıniyi uyum indekslerine sahip olduğunu ortaya koymuştur (X2=134.19, sd=54, RMSEA=0.071, RMR=0.055,CFI=0.97, GFI=0.93, NFI=0.95, AGFI=0.90). Ölçeğe uygulanan güvenilirlik analizleri sonucundaCronbach Alfa değeri .81 iki yarı test güvenilirliği .67, madde toplam test korelasyon katsayılarının .85 –.87 arasında değiştiği, test tekrar test güvenilirlik katsayısının ise r=.82 olduğu saptanmıştır. Çalışmakapsamında Göçmenlere Yönelik Olumsuz Tutum Ölçeği puanları ile katılımcıların cinsiyetleri vegöçmenlerin yaşam koşullarına ilişkin düşünceleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğubelirlenmiştir. Göçmenlere Yönelik Olumsuz Tutum ölçeğinin orijinal formunda olduğu gibi tek faktörlüyapısının ölçüm güvenilirliğine sahip bir ölçme aracı olduğu söylenebilir.Öğe An investigation of the relationship between social media addiction with altruism and egocentrism(2021) Yıldırım, Bugra; Baydar, Veysi; Günay, Gülay; Kılıç, CengizThis study with a simple random sampling design aimed to determine the relationship between social mediaaddiction and altruism and egocentrism in adolescents and explain factors predicting social mediaaddiction. The sample of the study consisted of 898 adolescents in the 14-18 age group, a little more thanhalf of whom (51.7%) were female students (n=464). According to the findings, the majority (92%) of theparticipants was using “WhatsApp.” There was a significant difference between sex and the use of“Facebook” (X2=137.220; df=1; p<0.05), “YouTube” (X2=10.511; df=1; p<0.05), and “Snapchat”(X2=14.869; df=1; p<0.05). Furthermore, there was a significant positive relationship between socialmedia addiction and sex (r=.108, p<0.01), Adolescent Egocentrism-Sociocentrism (r=.165, p<0.01), andamong its sub-dimensions, Egocentrism (r=.194, p<0.01), Self-focus (r=.071, p<0.05), and Imaginary(r=.116, p<0.01). Moreover, while most of the effect sizes obtained by hierarchical multiple regressionanalysis were relatively modest, the results explained 7% of social media addiction. Future studies shouldinvestigate the role of social resources in addition to personal resources in preventing social mediaaddiction in adolescents.Öğe Kadın düşmanlığı ölçeğinin türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması(2019) Baydar, Veysi; Kılıç, Cengiz; Serpen, Ayşe Sezen; Günay, GülayCinsiyetçilik, cinsiyet ayrımcılığı, cinsiyet temelli şiddet ve kadın düşmanlığı (mizojini) gibi önyargılı vesorunlu tutum ve davranışlar, sosyal ve kültürel normlardan kaynaklanan toplumsal cinsiyet algısınınetkisiyle varlığını korumakta ve güçlendirmektedir. Bu bakımdan, kadına yönelik nefret ve önyargılar ileşekillenen ve beslenen kadın düşmanlığı; toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cinsiyetçilik ve cinsiyetayrımcılığı gibi toplumsal sorunların da kapısını aralamaktadır. Feminist kuramlar ve doğal olarakfeminist uygulamalar, bu kavramlara odaklanmakta hem bireysel hem de toplumsal anlamda kadınsorunlarının temel sebebi olarak bu kavramları işaret etmektedir. Bu nedenle, özellikle toplumsal düzentarafından yaratılan ve inşa edilen toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve kadın düşmanlığına ilişkin tutum,davranış ve eylemlerin azaltılması veya ortadan kaldırılmasına yönelik araştırmalara ihtiyaçduyulmaktadır. Sonraki çalışmaların önünü açmak ve söz konusu ihtiyaca katkı sunmak için bu çalışmaile Check ve arkadaşları (1985) tarafından geliştirilmiş ve Lonsway ve Fitzgerald (1995) tarafındanrevize edilerek 10 maddeye indirilmiş olan Kadın Düşmanlığı Ölçeğinin (Hostility Toward WomenScale) Türkçe geçerlik ve güvenirliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini, KarabükÜniversitesi (N=336) ve Kırıkkale Üniversitesi (N=119) sosyal hizmet bölümü, lisans programındaöğrenim gören, toplam 455 öğrenci oluşturmaktadır. Kadın Düşmanlığı Ölçeğinin faktör yapısınıbelirlemek amacıyla, açımlayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre ölçeğinorijinalinden farklı olarak üç boyutlu bir yapısının olduğu belirlenmiştir. Ancak üç boyutlu yapınıngüvenirlik değerlerini karşılamaması sonucu, orijinalinde olduğu gibi tek boyut ile sınırlandırılmasınakarar verilmiştir. Tek boyutlu yapının toplam varyansın %33,85’ini açıkladığı ve madde yükdeğerlerinin .40 - .71 arasında değiştiği belirlenmiştir. Kadın Düşmanlığı Ölçeğinin Cronbach alfa içtutarlık katsayısı .78 olarak hesaplanmıştır. Kadın Düşmanlığı Ölçeğinin uyum geçerliğini belirlemekiçin Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği ile ilişkisine bakılmış ve negatif yönde (r=-0.33, p<0.001) anlamlıbir ilişkiye sahip olduğu anlaşılmıştır. Elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda, Kadın DüşmanlığıÖlçeğinin tek faktörlü yapısının güvenirliğinin, yüksek ve aynı davranışı ölçmeye yönelik bu alandayapılacak çalışmalarda kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir.Öğe Katılım engelleri ölçeği-genel (keö-g): türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması(2016) Boylu Aydıner, Ayfer; Günay, Gülay; Doğan, NuriBu araştırma, Katılım Engelleri Ölçeğinin (KEÖ-G) Türkçe geçerlik ve güvenirliğini test etmek amacıyla yapılmıştır. Çalışma Hacettepe Üniversitesinde görev yapan toplam 171 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Katılım Engelleri Ölçeğinin faktör yapısını belirlemek amacıyla uygulanan temel bileşenler analizi ve doğrulayıcı faktör analizlerinin sonuçları ölçek maddelerinin varyansın % 53.44'ünü açıklayan dört faktörlü bir yapısının olduğunu ve dört faktörlü modelin verilerle daha uyumlu olduğunu göstermiştir. Açımlayıcı faktör analizine göre ölçeğin Türkçe formunda dört alt boyut sırasıyla ,Kişisel Problemler', ,İlgi Eksikliği', ,Güven Eksikliği' ve ,Zaman Kısıtları' olarak adlandırılmıştır. Bu dört faktörün Cronbach Alfa değeri sırasıyla 90, 86, 84 ve 88 olarak belirlenmiştir. Bu sonuçlara dayanarak Katılım Engelleri Ölçeğinin ülkemizde yürütülecek olan araştırmalarda kullanılabilmesi için gerekli olan psikometrik özelliklere sahip olduğunu söylemek mümkündür.Öğe Life satisfaction and quality of life among the elderly: moderating effect of activities of daily living(2017) Boylu Aydıner, Ayfer; Günay, GülayGiriş: Beklenen yaşam süresinin uzaması hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaşlı nüfusun artmasına neden olmuştur. Yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte, yaşam kalitesinin korunması ve yükseltilmesi önemli bir konu haline gelmiştir. Yaşlılıkla ilgili yapılan pek çok çalışmada bireylerin yaşam doyumları ile yaşam kaliteleri arasında güçlü bir ilişki olduğu saptanmıştır. Bu çalışmada da yaşam doyumu ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkide günlük yaşam aktivitelerinin aracı etkisi incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın örneklemini Karabük ilinde yaşayan yaşlılar oluşturmaktadır. Çalışma 65 ve üstü yaş grubunda olan, tedavi veya kontrol amacı ile \"100. Yıl Aile Sağlık Merkezi'ne başvuran toplam 360 yaşlı birey ile yürütülmüştür. Veriler Yaşam Doyumu Ölçeği, Yaşlılar için Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Modülü, Enstrümantal Günlük Yaşam Aktiviteleri ve demografik bilgi formu ile toplanmıştır. Yaşlı bireylerin yaşam kaliteleri üzerinde etkili olan faktörleri analiz etmek amacıyla \"aşama sıralı regresyon\" analizi uygulanmıştır. Bulgular: Yaşlı bireylerin günlük yaşam aktivitelerini bağımsız sürdürme düzeyleri yükseldikçe, yaşam doyumu ve yaşam kaliteleri arasındaki ilişki de güçlenmektedir.Sonuç: Çalışmada yaşam doyumu yaşlı bireylerin yaşam kaliteleri üzerinde pozitif bir etkiye sahip iken, günlük yaşam aktivitelerinin yaşam kalitesinin belirleyicisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte günlük yaşam aktivitelerinin yaşam doyumu ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkide aracı bir role sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Relationship between financial distress, demographics and general family functioning in turkey(2019) Aydıner Boylu, Ayfer; Günay, Gülay; Kılıç, CengizPurpose – The purpose of this study is to explore the relationship between financial distress, andgeneral family functioning, including the effect of demographic factors and financial behaviors,based on a sample of families from Turkey.Design/methodology/approach – Participants in this study were employees of the HacettepeUniversity (n=1400). Data were collected through a demographic information form, a questionnaireon financial behaviors (budgeting, saving, and borrowing) of the participating families, InChargeFinancial Distress/Financial Well-Being Scale (IFDFW) and the General Functioning Subscale of theMcMaster Family Assessment Device (McMaster FAD).Findings – The results indicated that better family functioning is strongly associated with smallerhouseholds. In addition, financial distress is significantly correlated with lower general functioningin families. It is clear that the size of the family and financial distress are important variables ongeneral family functioning.Discussion – It is clear that financial behaviors are related to financial distress and important formaintaining better general family functioning. The lack of financial management competency has amore significant influence on financial distress than income poverty. Therefore education aboutfinancial matters is a significant determinant of financial strain and related training programs shoulddesigned to increase financial well-being.Öğe Tüketici - tüketici etkileşiminin, tüketicilerin satın alma sonrası memnuniyet düzeyleri üzerine etkisi(2016) Savas, Burcu; Günay, Gülayİnsanlığın var olmasıyla beraber başlayan tüketim süreci yaşamın devamlılığı için gerekli bir araç iken, modern dünyada yaşamın en önemli amacı haline gelmiştir. Ancak, sınırlı sayıda gelire sahip tüketiciler, mal ve hizmet satın alma sürecinde akılcı kararlar vermek istedikleri için önemli ve güvenilir kaynak olarak, daha önce aynı mal veya hizmeti kullanmış olan diğer tüketicilerin tecrübe ve önerilerinden yararlanmaktadırlar. Bu nedenle tüketicileri gelirden sonra etkileyen en büyük unsur olarak görülmektedir. Bu çalışmanın amacı tüketicilerin diğer tüketicilerle olan etkileşimlerini ve diğer tüketicilerle olan etkileşimleri sonucunda satın aldıkları mal veya hizmetlerden memnuniyet düzeylerini belirlemektedir. Araştırmanın örneklemini Kastamonu'da yaşayan ve çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 800 tüketici oluşturmaktadır. Çalışmada demografik bilgi formu, tüketicilerin diğer tüketicilerle etkileşimini belirlemek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen \"Tüketici - Tüketici Etkileşimi Ölçeği (TT - E)\" ve \"Tüketim Davranışlarını Etkileyen Unsurlar Formu\", Erciş vd. (2007) tarafından geliştirilen \"Tüketici Satın Alma Davranışı Faktörleri\" ölçeği kullanılmıştır. Tüketici - tüketici etkileşim ölçeğinin geçerlilik ve güvenirliğini belirlemek için öncellikle açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri uygulanmış, yapılan analizler doğrultusunda TT - E'nin tüketicilerin satın alma sonrası memnuniyet düzeyleri üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla korelasyon ve hiyerarşik regresyon analizi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre tüketici - tüketici etkileşiminin tüketicilerin satın alma sonrası memnuniyet düzeyleri üzerinde etkisi olduğu ortaya konulmuştur (p<0.001).Öğe Türkiye’de kadın kooperatifçiliği(2018) Aksoy, Aybala Demırcı; Günay, GülayKadın ve erkeklerin toplumsal cinsiyet rolleri, aile ve sosyal yaşamdaki toplumsal norm ve değerler ile sahipoldukları haklar ve kaynaklara erişim konusundaki farklılaşmalar, yoksulluk sorununun irdelenmesinde kadınyoksulluğunun önemli bir parametresi olarak kabul edilmektedir. Pek çok çalışmada da kadınların yoksulluğadaha fazla maruz kaldıkları ve sayısal anlamda kadın yoksulluğunun giderek artmakta olduğu belirtilmektedir.Kooperatifler toplumların refah düzeylerinin yükseltilmesinde, sürdürülebilir kalkınmanın ve gelişmeninsağlanmasında önemli sorumluluklar yüklenmektedir. Kooperatifler; özellikle kadın yoksulluğununazaltmasında, kadınların güçlendirilmesinde, etkinliklerinin arttırılmasında ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğininortadan kaldırılmasında etkili araçlarından biri olarak kabul edilmektedir. Geniş anlamda ekonomik işbirliğişekli olan kooperatifler, ortak amaçlara ulaşmak isteyen bireylerce oluşturulan bir örgütlenme modelidir. Aynızamanda, bir ülkedeki sosyal, siyasal ve kültürel değerlerin gelişmesine katkıda bulunan kooperatifler;demokratik hakların kazanımı yanında, bilinçli ve örgütlü bir toplumun oluşumunda da önemli bir fonksiyonasahiptir. Bu nedenle, kadın kooperatiflerinin, kadın bakış açısına sahip ve kadınların ihtiyaçlarını karşılamayayönelik çok amaçlı girişimler olarak kurulması gereklidir. Dolayısıyla kadın kooperatifleri, kadınların ekonomik,sosyal ve kültürel ihtiyaçları ile ekonomik faaliyetlerini geliştirmek suretiyle ortaklarının sağlıklı ve gelişmiş birçevrede yaşamalarını olanak sağlamalıdır. Kadınların ilerlemesi ve güçlendirilmesi önündeki engellerinortadan kaldırılmasında, kadın kooperatifçiliği ulusal ve uluslararası öncelikler arasında yer almalıdır. Buçalışmada, kadın yoksulluğu kavramı ve kadın kooperatifçiliği ilişkisi ile sürdürülebilir gelişim açısındanTürkiye’de kadın kooperatifleri değerlendirilmiştir.Öğe Üniversite öğrencilerinde algılanan sosyal desteğin yalnızlık üzerindeki etkisinin incelenmesi(2019) Aydıner Boylu, Ayfer; Günay, Gülay; Ersoy, Ali FuatBu çalışmada üniversite öğrencilerinin yalnızlık düzeyleri üzerinde demografik faktörlerinyanı sıra algılanan sosyal desteğin etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örnekleminiHacettepe Üniversitesi öğrencileri oluşturmaktadır (n = 402). Veriler demografik bilgi formunun yanısıra Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği ve UCLA Yalnızlık Ölçeği kullanılarak toplanmıştır.Çalışmanın sonuçları, kadınların yalnızlık puanlarının erkeklere oranla daha düşük olduğunugöstermektedir. Aynı zamanda, rekreasyon faaliyetlerine katılım düzeyi ve algılanan sosyal destekdüzeyi yüksek olan öğrencilerin yalnızlık puanlarının düşük olduğu görülmüştür.Öğe Üniversite öğrencilerinin sosyal kirilganliklari ile benlik saygisi arasindaki ilişkinin incelenmesi(2018) Aydıner Boylu, Ayfer; Günay, Gülay; Ersoy, Ali FuatÜniversite yaşamı gençlerin bir yandan değişimlerle yüz yüze kaldıkları, diğer yandan hem kişisel gelişimhem de toplumsal baskılarla başa çıkmak zorunda oldukları bir dönemdir. Bu nedenle gençlerin benliksaygıları üzerinde etkili olan psikolojik, kültürel, çevresel pek çok faktör söz konusudur. Bu faktörlerdenbirisi de sosyal kırılganlıktır. Bu çalışmada üniversite öğrenimi gören öğrencilerin benlik saygıları üzerindesosyal kırılganlık düzeylerinin etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini 2016 – 2017öğretim yılı içinde Hacettepe Üniversitesinde öğrenim gören ve araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabuleden 400 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri, SosyalKırılganlık Ölçeği ve demografik bilgi formu ile toplanmıştır. Elde edilen bulgulara göre çalışmaya katılanöğrencilerin %76.3’ü kız, %23.7’si erkek öğrencilerden oluşmaktadır. Öğrencilerin yaş ortalaması 20(S=1.6)’dir. Çalışmaya katılan öğrenciler arasında yurtta (%70.0) kalanların oranı yüksektir. Yapılankorelasyon analizine göre öğrencilerin benlik saygısı puanları ile sosyal kırılganlık düzeyleri arasında 0.01düzeyinde negatif yönlü (r=-.310, p<0.01) anlamlı bir ilişki vardır. Araştırma kapsamına alınan öğrencilerinyaş ve sosyal kırılganlık puanlarının birlikte benlik saygısı puanları ile anlamlı bir ilişkiye sahip olduğugörülmektedir (R=.310, R2=.096, F=14.008, p<.001). Yaş ve sosyal kırılganlık puanları, benlik saygısındakitoplam varyansların yaklaşık %10’unu açıklamaktadır. Elde edilen bu sonuçlara göre öğrencilerin sosyalkırılganlık düzeylerinin benlik saygısının önemli bir yardayıcısı olduğunu söylemek mümkündür.Öğe Yaşlı bireylerde algılanan sosyal desteğin yaşam doyumu üzerine etkisi(2018) Aydıner Boylu, Ayfer; Günay, GülayBu çalışmada yaşlı bireylerin algıladıkları sosyal destek düzeyinin yaşam doyumlarıüzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırmanın örneklemine Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlıfarklı sosyoekonomik düzeydeki 60 ve daha yukarı yaş grubunda olan bireyler arasındansistematik örnekleme yöntemi ile seçilen 516 kişi alınmıştır. Tek yönlü varyans analizisonuçlarına göre yaşlı bireylerin birlikte yaşadıkları bireyler (p<0.001), çocuklarını görmesıklıkları (p<0.001) akrabalarını görme sıklıkları (p<0.001) ve sosyal destek algısı arasındakiilişki istatistiksel olarak anlamlı iken yaşam doyumu ile sadece çocuklarını görme sıklıkları(p<0.001) ve akrabalarını görme sıklıkları (p<0.001) arasında anlamlı bir ilişki olduğubulunmuştur. Aynı zamanda algılanan sosyal destek düzeyinin yaşam doyumunun önemlibir yordayıcısı olduğu sonucuna da ulaşılmıştır.