Yazar "Günay, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aisi 316l çeliğinin işlenmesinde takim radyüsü ve kesme parametrelerinin taguchi yöntemiyle optimizasyonu(2013) Günay, MustafaYüzey kalitesi ve ölçü tamlığı, temas halinde çalışan makine parçalarının dayanımını ve performansını önemli miktarda etkilemektedir. Bununla birlikte, talaşlı imalatta kullanılan kesici takım geometrisi ve kesme parametreleri; kesme kuvveti, yüzey pürüzlülüğü ve işleme verimliliğini etkileyen en önemli faktörlerdir. Bu çalışmada, AISI 316L östenitik paslanmaz çeliğinin işlenmesinde oluşan Fc ve Ra için kesici takım radyüsü ve kesme parametrelerinin (değişkenler) optimizasyonu yapılmıştır. Bu amaçla, Taguchinin L9 dikey dizini kullanılarak işlenebilirlik deneyleri gerçekleştirilmiştir. İşleme deneyleri sırasında ölçülen Fc ve Ra değerleri üzerinde değişkenlerin etkilerini ve önem seviyelerini belirlemek için varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. S/N oranları kullanılarak tespit edilen değişkenlerin optimum değerleri, Fc ve Ra için farklı seviyelerde bulunmuştur. ANOVA sonuçlarına göre, kesme kuvveti ve yüzey pürüzlülüğünü etkileyen en önemli değişken ilerleme miktarı olarak belirlenmiştir.Öğe Aisi p20 çeliğinin işlenmesinde kesme kuvvetinin deneysel ve nümerik analizi(2016) Yaşar, Nafiz; Sekmen, Mustafa; Korkmaz, Mehmet Erdi; Günay, MustafaBu çalışma, AISI P20 çeliğinin sementit karbür kesici takımla tornalama işleminde oluşan kesme kuvvetlerinin deneysel olarak ölçülmesi ve nümerik analizi olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Deneysel çalışmada, farklı seviyelerde kesme parametreleri (kesme hızı, ilerleme miktarı ve kesme derinliği) kullanılarak silindirik tornalama işlemi yapılmıştır. Kesme kuvvetlerinin ölçülmesinde, Kistler 9257B tipi dinanometre ve ekipmanları kullanılmıştır. Kesme kuvveti için nümerik analizler, sonlu elemanlar yöntemine dayalı çözümleme yapan DEFORM 3D simülasyon programıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda, deneysel olarak ölçülen kesme kuvveti ile simülasyon sonucunda elde edilen kuvvet değerleri arasında ortalama %8'lik bir fark olduğu belirlenmiştir.Öğe Alüminyum alaşımlarının işlenmesinde kesme hızı ve talaş açısının yüzey pürüzlülüğü, yığıntı talaş ve yığıntı katmanı oluşumu üzerine etkisi(2015) Sekmen, Mustafa; Günay, Mustafa; Seker, UlviBu çalışmada, AA 2011 ve AA 7075 alüminyum alaşımlarının işlenmesinde, kesme parametrelerinin (takım talaş açısı ve kesme hızı) yüzey pürüzlülüğü üzerine etkileri incelenmiştir. Ayrıca, kesme parametreleri ile takım talaş yüzeyinde oluşan Yığıntı Katmanı (YK) ve Yığıntı Talaş (YT) arasındaki etkileşimler değerlendirilmiştir. İşleme deneylerinde, kesici takıma hem pozitif hem de negatif yönde talaş açısı verilerek talaş kaldırılmasını sağlayan bir deney düzeneği kullanılmıştır. Her iki alaşım için ortalama yüzey pürüzlülük (Ra) değerleri, talaş açısının büyük değerlerinde (15º ve 20º) düşük çıkarken, AA 7075 alaşımında özellikle talaş açısının küçük değerlerinde (0º ve -5º) oldukça yüksek çıkmıştır. Kesme deneylerinde kullanılan kaplamasız karbür kesici takımlar, metalografik yöntemlerle (SEM ve EDS analizi) incelenerek, talaş açısının ve alaşım içeriğinin YK ve YT oluşumu üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. AA 7075 alaşımında, AA 2011 alaşımına göre daha fazla YK ve YT oluşumu meydana gelmiştirÖğe The effects of infill geometry and porosity ratio on mechanical properties of pla structures produced by additive manufacturing(2023) Yesıloglu, Rukiye; Özmen, Ramazan; Günay, MustafaThe fabrication of intricately formed parts, challenging with the traditional manufacturing approach, is facilitated by additive manufacturing (AM). Stacking the material layer by layer and using the 3D data from the model, parts are created using this technique. The design of parts with various porosities inside the same cell structure and industry sector-specific manufacture are both made possible by this technology. With varied infill geometries and porosity ratios, pieces made from PLA material with different mechanical properties were compared in this study. Parts were made for this purpose using fused deposition modeling (FDM) and various infill geometries (Octet, Gyroid, and Cross). The unit cell size for infill geometries was set at 5x5x5mm, and test samples with porosities of 50%, 30%, and 20% were created. Tensile, compression, and impact tests were conducted to examine the mechanical behavior of these parts, and the best unit cell structure was selected based on the assessed mechanical properties. In general, it was found that all fill geometries' mechanical qualities declined with increasing porosity ratio. The Octet infill geometry structure had the maximum tensile strength. However, the Cross infill geometry sample had the most significant deformation.Öğe Mechanical properties of low carbon steel produced by gmaw-based additive manufacturing(2021) Günay, Mustafa; Yesildag, IskenderWire arc additive manufacturing has high flexibility and efficiency, especially for the economical production of large-size metal parts and a range of applications that require relatively high deposition rates. In this study, the variation of the mechanical properties (tensile strength and microhardness) of the part produced by GMAW-based additive manufacturing from low carbon steel wire according to the deformation rate was investigated. In this context, tensile tests at 1 and 4 mm/sec speeds were applied to the samples prepared perpendicular and parallel to the seam direction from the additive manufacturing part. In the samples perpendicular to the weld seam direction, an increase in tensile strength was observed with an increase in the deformation rate due to the anisotropic behavior in ductility, while a decrease in percent elongation was determined. With the increase of the tensile speed four times, the average tensile strength of the sample parallel to the seam direction was 545 MPa, and the vertical specimen was 524 MPa. In the sample parallel to the seam direction, there was an increase in microhardness as a result of tensile deformation compared to the original sample, while this increase was calculated as 56% and 64% on average for 1 mm/sec and 4 mm/sec, respectively. Although there was a slight decrease in this ratio in samples perpendicular to the seam direction, the increase in microhardness values compared to the original sample was determined as 46% and 53%, respectively.Öğe Raylı sistem araçlarının koşum takımı üzengisi için topoloji optimizasyonu uygulaması(2022) Ulusoy, Emre; Istek, Mert; Günay, MustafaYük ve yolcu taşımacılığında kullanılan raylı sistem araçlarının (vagon, lokomotif, tren vb.) birlikte hareket edebilmesini sağlayan bağlantı ekipmanlarının genel adı koşum takımıdır. Koşum takımları, araçlara gelen statik yüklerin iletimini sağlamanın yanı sıra elektriksel ve hava bağlantılarının aktarılmasında görevli olup, sistemi oluşturan elemanların tasarımı ve imalatı çeşitli standartlara göre yapılmaktadır. Diğer yandan, lojistik sektöründe daha hızlı ve aynı zamanda güvenli taşımacılık açısından araçları oluşturan tüm parçaların hafifletilmesi önemlidir. Bu çalışmada, minimum ağırlıkta ve yüksek performanslı parçaların tasarımında etkili bir araç olan topoloji optimizasyonu ile koşum takımı elemanlarından üzenginin tasarımı iyileştirilerek ağırlığının azaltılması hedeflenmiştir. Topoloji optimizasyonunda yoğunluk yöntemi olarak da bilinen cezalandırmalı katı izotropik malzeme (SIMP) yönteminden faydalanılmıştır. Öncelikle, standarda uygun olarak modellenen koşum takımı üzengisine 120 kN ve 150 kN yükleme durumları için sonlu elemanlar analizi uygulanmıştır. Daha sonra, topoloji optimizasyonu ile geliştirilen model için aynı şartlarda FEA uygulanarak gerilme dağılımları ve yer değiştirme miktarları karşılaştırılmıştır. Her iki yükleme durumu için en yüksek Von Mises gerilmesi sırasıyla 176,30 MPa ve 220,40 MPa olarak elde edilmiştir. Ayrıca, yeni tasarım üzengiler için en yüksek yer değiştirme miktarları 0,23 mm ve 0,28 mm olarak hesaplanmış olup, bu değerler ilgili standartta belirtilen sınırlar içindedir. Sonuç olarak, topoloji optimizasyonu başarıyla uygulanarak üzenginin kütlesi %9,04 azaltılmıştır. Ayrıca, topoloji optimizasyonu ile geliştirilen model geometrisindeki karmaşıklıktan dolayı üzenginin eklemeli imalat teknolojisiyle üretiminin daha elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. Tüm sonuçlar, topoloji optimizasyon metodolojisinin raylı sistem araçlarının ağırlığının azaltılmasında güvenle uygulanabileceğini ve böylece sürdürülebilirliğe önemli katkılar verilebileceğini göstermektedir.Öğe Seramik malzemelerin işlenmesinde uygulanan alişilmamiş imalat yöntemleri(2022) Karamanlı, İsmail Aykut; Günay, MustafaBu derleme çalışmada, seramiklerin talaşlı imalatında kullanılan alışılmamış imalat yöntemlerinin detaylı analizi yapılarak elde edilen kazanımlar ve eksiklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu yöntemler arasında, aşındırıcı jet ile işleme ve aşındırıcı su jeti ile işleme, ultrasonik işleme ve döner ultrasonik işleme, elektro erozyon ve tel erozyon ile işleme en çok kullanılanlardır. Aşındırıcı jet ve aşındırıcı su jeti ile işleme diğer yöntemlere göre bazı üstün özelliklere sahip olması nedeni ile tercih sebebidir. Kesme bölgesinde çok az miktarda ısı üretmesi, metal, metal olmayan, kompozit, seramik gibi her türlü malzemenin kesilip işlenebilmesi, tel erozyon ile işleme işleminden daha yüksek bir malzeme çıkarma oranı ve lazer ile işleme işleminden daha iyi yüzey bütünlüğü sağlaması bu özelliklerden birkaçıdır. Ultrasonik ve döner ultrasonik işleme yöntemiyle, özellikle sert ve kırılgan malzemelerin hassas olarak işlenebilmesi ile diğer yöntemlere göre üstündür. Elektro erozyon ve tel erozyon ile işleme yönteminin tercih edilmesinin nedenleri, elektrik iletken her parça işlenebilmesi ve çok karmaşık şekillerde işleme sağlanabilmesi, takım ile iş parçası arasında temas olmadığı için fiziksel deformasyonun az olması, ısıl işlemden etkilenmiş bölgenin az olması olarak sıralanabilir. Gelecekteki araştırmalarda, talaş kaldırma hızı, yüzey kalitesi, enerji tüketimi ve işleme maliyetlerini içeren çok amaçlı optimizasyon çalışmalarına odaklanılması yüksek verimlilik ve sürdürülebilirlik noktasında önemli katkılar sağlayacaktır.Öğe Sertleştirilmiş x40crmov5-1 çeliğinin tornalanmasında kesme kuvvetinin deneysel ve nümerik olarak incelenmesi(2018) Yaşar, Nafiz; Yurtkuran, Hakan; Günay, MustafaX40CrMoV5-1 sıcak iş takım çeliği, enjeksiyon ve ekstrüzyon kalıplarında yüksek sıcaklık,tokluk ve aşınma direnci gerektiren parçaların imalatında yaygın olarak kullanılır. Diğer yandan,silindirik parçaların nihai geometriye getirilmesinde, taşlama yerine sert tornalamanın tercihedilmesi üretim zamanı ve maliyeti azaltırken, aynı zamanda parçanın yorulma mukavemetindeiyileşme sağlamaktadır. Bu çalışmada, vakumla ısıl işlemde 55±1 HRC'ye sertleştirilmişX40CrMoV5-1 takım çeliğinin seramik kesici takımlar (kaplamalı ve kaplamasız) kullanılaraktornalanmasında elde edilen esas kesme kuvveti (Fc) değerleri deneysel ve nümerik olarakincelenmiştir. Sert tornalama deneyleri, kesme parametrelerinin (ilerleme hızı, kesme hızı vekesme derinliği) farklı seviyeleri kullanılarak Taguchi L32 deney tasarımına göregerçekleştirilmiştir. Fc değerlerinin deneysel olarak belirlenmesinde Kistler 9257B dinamometreve ekipmanları kullanılmıştır. Sonlu elemanlar yöntemine dayalı olarak yapılan kesmesimülasyonları DEFORM 3D yazılımında gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, kesme parametrelerinin Fcüzerindeki etkileri güven düzeyi %95 olan varyans analizi (ANOVA) ile belirlenmiştir. Fcdeğerleri için deneysel ve nümerik analiz sonuçları arasındaki benzerlik kaplamasız takımlar içinortalama %94, kaplamalı takımlar için %91 olarak bulunmuştur. Deneysel verilere dayanılarakyapılan ANOVA sonuçlarına göre en önemli faktörün kesme derinliği olduğu tespit edilmiştir.