Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Küçük, Serhat" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Dede korkut hikâyelerinde eski türkçenin izleri
    (2014) Küçük, Serhat
    Dede Korkut Hikâyeleri, Eski Anadolu Türkçesinin önemli eserlerindendir. Oğuzca'nın bilinen en eski yazı dili olan Eski Anadolu Türkçesi, aynı zamanda gösterdiği fonetik özellikler bakımından da Orta Türkçeden Osmanlıcaya geçişte köprü vazifesi görmektedir. Bundan dolayı Eski Anadolu Türkçesi döneminde Eski Türkçe ve Orta Türkçedeki pek çok unsur arkaik olarak barındırılmaktadır, bu unsurların bir kısmı ya aynı biçimde ya da fonetik değişmelere uğrayarak Osmanlıca ve Türkiye Türkçesinde devam ederken, bir kısmı da bu dönemden sonra özellikle edebi dilde kullanımdan düşmüştür. Ancak hemen şunu da belirtmeliyiz ki Eski Türkçe ve Orta Türkçedeki bazı kelime veya gramatikal unsurlar Eski Anadolu Türkçesinden sonra edebi dilde kullanılmazken, Anadolu halk şivelerinde varlıklarını sürdürmüştür. Anadolu halk şivelerini derlemeye yönelik şimdiye kadar yapılmış veya yapılacak olan çalışmalar saklanan bu unsurları ortaya çıkartmada çok önemlidir. Pek çok üniversitemizin Türkoloji bölümlerinde çalışmaların artarak devam etmesi bu yönde olumlu bir gelişmedir. Dede Korkut Hikâyelerinin önemi sadece Eski Anadolu Türkçesine ait yazılı edebi eser olmasından ziyade, oluşumu çok daha eski zamanlarda başlamış ve uzun yıllar halk arasında söylenile gelen bu hikâyelerin halk şivesinden derlenerek yazıya aktarılmasıdır. Bundan dolayıdır ki bu eser arkaik unsurları saklaması bakımından diğer Eski Anadolu Türkçesi eserlerinden çok daha ehemmiyetlidir
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Eski türkçede kuş isimleri
    (2013) Küçük, Serhat
    Bu çalışmada, Eski Türkçedeki kuş isimleri ele alınarak derleme yapılmaya çalışılmıştır. Çalışma, Miladi 8. yüzyıldan 11. yüzyılın sonuna kadar olan mevcut bazı eserlerdeki kuş isimleri ile sınırlanmış ve çalışmada Miladi 8 ile 11.Yüzyılda Eski Türkçede tespit edilen kuş isimlerinin etimolojisi verilmeye çalışılmış daha sonra da bu isimlerin tarihî lehçelerdeki seyirleri gösterilmiştir. Türk dilinin kilometre taşları olarak sayılabilecek olan sırasıyla Orhon Yazıtları, Yenisey Yazıtları, Bozkır Uygur Kağanlığı Yazıtları ve umumiyetle Budizm ve Manihaizm'in işlendiği Eski Uygur Yazmaları ile Karahanlı devleti zamanından bize yadigâr kalmış Divanü Lügat-it-Türk, Kutadgu Bilig, Atabetü'l-Hakayık, Türkçe İlk Kur'an Tercümesi gibi eserler sadece dil bilgisi açısından değil, aynı zamanda Türk kültürü açısından da çok önemli kilometre taşlarındandır. Bu eserlerde araştırmacılar sadece o dönemin yaşamış dil malzemesini değil, aynı zamanda Türklerin devlet teşkilat yapılanmasını, askeri teşkilat yapısını, gelenek ve göreneklerini yani kısaca başka bir anlamda törelerini, Türklerin yaşadığı coğrafyayı, kullandıkları araç gereçleri, kılık kıyafetlerini, yiyecek ve içeceklerini, dini inançlarını, yine yaşamlarındaki evcil hayvanlarla yabani hayvanlar gibi pek çok konuyu kısaca Türk Kültürü adı altında toplayabileceğimiz birçok konuyu tespit etmek, geçmiş Türklerin yaşantısına ışık tutmak mümkündür. Bu hususlardan dolayı başta Divanü Lügat-it-Türk olmak üzere yukarıda sıralanarak belirtilen pek çok eser bu yanları ile ele alınıp incelenmiştir, incelenmeye de devam edilecektir
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Şeyyad hamza'nin yûsuf u zeliha'sindaki arkaik unsurlar
    (2014) Küçük, Serhat
    Yûsuf u Zeliha, Eski Anadolu Türkçesinin önemli eserlerindendir. 13. yüzyılın son çeyreği ile 14. yüzyılın ortalarında yaşadığı bilinen Şeyyad Hamza'nın bu eseri, edebi özelliklerinin yanı sıra dil hususiyetleri bakımından da önemlidir. Eser, Eski Anadolu Türkçesinin tüm özelliklerinin yanı sıra, ağız özellikleri ve arkaik kelimelerin çokluğu bakımından da dönem eserleri içerisinde en dikkat çekici ve en karakteristik olanıdır. Yine eserde geçen bazı kelime veya kalıplaşmış kullanışların bazıları tek örnektir (hapax legoomenon). Bu eser her ne kadar da mesnevi tarzında yazılmış ise de eserde sık sık vir salavat eydeyim gibi ifadelerin olması, şairin bu eseri tıpkı halk ozanları gibi bir mecliste okuduğunu gösterir. İşte bu çalışmamızda gerek edebiyat gerekse dil özellikleri bakımından Türk edebiyatı içerisinde çok önemli yere sahip olan bu eserdeki arkaik kelimeler incelenecektir. Çalışmamızda tespit edilen kelimelerin Eski Türkçe ve tarihi lehçelerdeki seyirleri verilmiştir. Eski Türkçe, tarihi lehçeler ile Batı Türkçesinin ilk zamanlarında kullanılan bu arkaik kelimeler, bugün için Türkiye Türkçesinde kullanılmamaktadır; ancak Anadolu ağızlarında bazı arkaik kelimelerin halen daha kullanıldığı tespit edilmiştir. Derleme Sözlüklerinde tespit edilen bu kelimeler de çalışmamızda gösterilmiştir
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Zâtî dîvânı’nda arkaik unsurlar
    (2013) Küçük, Serhat
    Bir dilin bünyesinde bulunan ve günlük konuşma dilinde kullanılan ata yâdigârı arkaik sözcükler o dilin tarihî köklerinin araştırılıp ortaya çıkarılmasında önemli bir görev üs- tlenirler. Bu sözcüklerin diğer bir özelliği ise ortaya çıktığı devirlerin toplum hayatı, gele- nek görenek, duyuş-düşünüş, inanç sistemleri ve genel bir ifadeyle kültürel zenginlikleri hakkında bilgi edinmemize katkıda bulunma- larıdır. Sözcüklerin etimolojisinin araştırılması ve tarihî süreç içerisinde geçirdiği değişi- kliklerin irdelenmesinde de arkaik sözcüklerin önemli ipuçları içerdiği söylenebilir. Fransızca kökenli olan ve sözlükte “1. Arkaizmle ilgili, eskimiş (söz veya eser). 2. Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan” manalarına gelen arkaik (archaique), Türk Dilinin eski çağlara ait yazılı metinlerinde geçen ve günümüzün mevcut sözcükleri için de kullanılan bir sıfattır. Türk Dili, günlük konuşma dili ve edebî eserlerde kullanılan arkaik sözcükler bakımından zengin bir söz dağarcığına sahiptir. Geçmişte okur-yazar ve aydın kesimine hitap eden divan şiiri metinleri de Türkçe arkaik sözcükler bakımından önemli bir birikime sahiptir. 16. Yüzyılın ilk yarısında şairlerin hocası ve pîri olarak tanınan Zâtî, Divanı da halk deyim ve atasözleri ile arkaik sözcükler bakımından hatırı sayılır bir birikime sahiptir. Bu çalışmada Zâtî Dîvânı’nda tespit edebildiğimiz arkaik sözcükler ele alınmıştır.

| Karabük Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kastamonu Yolu Demir Çelik Kampüsü, 78050 - Kılavuzlar, Karabük, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim