Xx. Yüzyil başlarinda gerede hapishanesi

dc.contributor.authorTürkan, Hakan
dc.date.accessioned2024-09-29T16:30:56Z
dc.date.available2024-09-29T16:30:56Z
dc.date.issued2020
dc.departmentKarabük Üniversitesien_US
dc.description.abstractSuç, insanın var oluşuyla birlikte ortaya çıkan bir olgudur. Ceza ise mekâna, zamana ve anlayışlaragöre değişiklik arz etse bile suçun karşılığı olarak daima var olmuştur. Ceza yoluyla gerçekleştirilmekistenenler arasında suçun tekrarının önlenmesi veya suçlunun ıslah edilmesi de yer alır. Ancakcezadan öncelikli olarak suçun veya suçlunun neden olduğu zarar, acı veya kederin karşılığı olmasıveya onu tazmin etmesi beklenmiştir. Cezanın böyle bir işleve sahip olabilmesi ise ancak kısas yada bedene acı çektirilmesi türünden uygulamalarla mümkün olmuştur. Bu nedenle sürgün, ağırişlerde çalıştırma, bir uzva veya bedenin tümüne eziyet, bir uzvun kesilmesi ve nihayet idam gibicezalar hapsin bir ceza aracı haline gelmesinden önce kullanılan cezalandırma araçları olmuştur.Bu bakımdan eski dönemlerdeki hapishane anlayış ve uygulamaları modern zamanlardaki anlayışve uygulamalardan farklıdır. Eski dönem hapishaneleri hayata veya bedene yönelik cezanıngerçekleşeceği zamana kadar kullanılan herhangi bir bekleme yeridir. Bu açıdan kişinin kaçmasımümkün olmayan herhangi bir yerde tutulması hapis anlamına gelebilmiştir. Yine eski dönemlerdekullanılan zindan ise suçlunun hürriyetinden mahrum edilmesinin yanı sıra bedene yönelik cezanında gerçekleştiği bir ceza yeri olmuştur. Suçluyu hürriyetinden mahrum bırakarak cezalandırmanınilk örnekleri ise Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Hapsetmek ilerleyen süreçte bir cezalandırma yöntemiolarak yaygınlaşmış hatta diğer ceza araç ve yöntemlerinin yerini almıştır. Hapishanenin tek başınacezalandırma amacıyla kullanılması onun kısas ya da bedene yönelik cezalardaki gibi suçun karşılığıolabilecek bir ceza yöntemi olup olmadığı tartışmalarını da beraberinde getirmiştir.Osmanlı Devleti’nde de hâkim anlayış ve uygulamalara bağlı olarak cezalar XIX. yüzyıla kadar hayatave bedene yönelik olmuştur. Osmanlı Devleti’nin başta askerî konular olmak üzere pek çok alandaAvrupa’yı takip etmesi hukuk alanında da kendisini göstermiştir. Bundan dolayı Osmanlı ceza anlayışıve uygulamaları Avrupa’da olduğu şekliyle değişmeye başlamıştır. Yaşanan değişimde Avrupa’nınörnek alınmasının yanı sıra gelişmekte olan insan hakları anlayışı veya bir takım diplomatikzorunlulukların da etkisi vardır. 1858’de Fransız Ceza Kanunu’nun etkisiyle hazırlanmış olan OsmanlıCeza Kanunu ceza ve infaz konularında Batıya biraz daha yaklaşılması sonucunu doğurmuştur. Bu vebenzeri gelişmeler hapishanelerin Osmanlı Devleti’nde de bir ceza infaz kurumu haline gelmesindeetkili olmuştur. XIX. yüzyıl sonlarında Osmanlı Devleti, başta vilayet merkezleri olmak üzere pek çoksancak ve kazada hapishanelerin yaygınlaştırılması için uğraşmıştır. XX. yüzyıl başlarına gelindiğindeise pek çok kaza merkezinde hapishaneler açılmıştır. Ayrıca Erkek hapishanelerinin yanı sıra ihtiyacagöre kadın hapishaneleri de açılmıştır.Osmanlı Devleti’nin XIX. yüzyıl sonlarında özellikle ekonomik açıdan yaşadığı sorunlar XX. yüzyılbaşlarında yaşanan savaşların da etkisiyle artarak devam etmiştir. Bu durum hapishanelere deyansımış kimi zaman hapishanelerin tamir ve bakımları, görevlilerin ücretleri, mahkûmların zaruriihtiyaçları gibi giderlerin karşılanması zorlaşmıştır. Sözü edilen sıkıntılar istisnaları olsa da Osmanlıhapishanelerinin pek çoğunun fiziki ve sıhhi açıdan son derece kötü duruma gelmesine yol açmıştır.Çalışmanın konusunu teşkil eden Gerede Hapishanesi de Bolu Sancağına bağlı bir Osmanlı kazahapishanesi olarak dönemin şartlarından ve özelliklerinden etkilenmiştir. Ekonomik sıkıntılar, görevli bulmakta çekilen zorluklar, hapishane şartlarının insan yaşamına elverişsizliği gibi hususlarGerede Hapishanesi için de geçerlidir. Bunlara ek olarak merkezden Gerede Hapishanesine verilmeküzere Bolu Sancağına gönderilmiş olan ödeneklerin bekletilmesi, kesintiye uğratılması veya hiçverilmemesi gibi olaylar da mevcut sorunları derinleştirmiştir.Çalışmanın kaynaklarını T.C. Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi kayıtları ile hapishane ve Osmanlıhapishaneleri konusunda mevcut literatür oluşturmaktadır.en_US
dc.identifier.doi10.33431/belgi.698377
dc.identifier.endpage2840en_US
dc.identifier.issn2146-4456
dc.identifier.issue20en_US
dc.identifier.startpage2823en_US
dc.identifier.trdizinid383969en_US
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.33431/belgi.698377
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/383969
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14619/11020
dc.identifier.volume2en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizinen_US
dc.institutionauthorTürkan, Hakan
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofBelgi Dergisien_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleXx. Yüzyil başlarinda gerede hapishanesien_US
dc.typeArticleen_US

Dosyalar