Bütüncül havza yönetimi yaklaşımının Ermenek çayı havzası örneğinde uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi
Küçük Resim Yok
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Karabük Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bu tez çalışmasında, bütüncül havza yönetimi yaklaşımının Ermenek Çayı Havzası örneğinde uygulanabilirliği değerlendirilmiştir. Çalışmanın alanı Doğu Akdeniz Havzası bünyesindeki Göksu Nehri Alt Havzası'nın içerisindeki 4073 km²'lik Ermenek Çayı Havzası ile sınırlıdır. Tezde, bütüncül havza yönetimi yaklaşımının Türkiye'deki olası etkilerinin Ermenek Çayı Havzası özelinde irdelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla öncelikle, havza yönetimi anlayışının ortaya çıkış süreci açıklanmıştır. Havza yönetim anlayışı, su kaynaklarının yönetilmesi temelinde ortaya çıktığı için bu süreç, su kaynaklarının kontrol edilmesinden itibaren ele alınmıştır. Binlerce yıldır insanlar, suları yönetmeye çalışmaktadır. MÖ 6000 yılına kadar uzanan bu süreç, insanların sular özelinde tüm doğal kaynakları sürdürülebilir kullanma ihtiyacını da ifade etmektedir. Bu sebeple insanlar tarih boyunca, sular başta olmak üzere doğal kaynakları korumak ve kullanmak adına çeşitli yaklaşımlar benimsemişlerdir. Bilinen ilk örneklerine 18. yüzyılda rastlanan bütüncül havza yönetimi de bu yaklaşımlardan biridir. Tezde, havza yönetimi anlayışının zaman içerisinde farklı yaklaşımlarla (tek amaçlı, çift amaçlı vd.) gelişim süreci takip edilmiş ve mevcut durumu açıklanmıştır. Günümüzde gelinen aşamada havza yönetimi; havza içerisindeki sosyal, ekonomik ve ekolojik tüm faktörlerin bütüncül (holistik) yaklaşımla ele alındığı bir anlayış hâlini almıştır. Son yıllarda birçok ülke tarafından benimsenmeye başlayan bütüncül havza yönetimi yaklaşımı, AB SÇD ile birlikte Türkiye'nin de gündemine girmiştir. Türkiye, AB'ye tam üyelik süreci kapsamında, bütüncül havza yönetimi temelinde oluşturulan SÇD'ye uyacağını bildirmiştir. Bu bağlamda araştırmada, 2000'li yıllara kadar Türkiye'de su yönetimi olarak ön plana çıkan ve sonrasında SÇD'ye uyum süreciyle birlikte havza yönetimine dönüşen çalışmaların seyri üzerinde durulmuştur. Ayrıca, Türkiye'nin havza yönetimi faaliyetlerini yürütmek amacıyla oluşturduğu kurullardan bahsedilmiş ve bu kurulların yasal dayanakları, yapısı, görev ve sorumlulukları açıklanmıştır. Araştırmada, öncelikle Ermenek Çayı Havzası'nın fiziki ve beşerî özellikleri açıklanmıştır. Ayrıca, hem fiziki özelliklerin nicel dayanaklarını oluşturmak hem de havza yönetimi çalışmalarında kullanışlı bir yöntem önermek amacıyla morfometrik analizler yapılmıştır. Havzanın çizgisel, alansal ve rölyef morfometrisi 23 parametre üzerinden hesaplanmıştır. Çalışmada Ermenek Havzası'nın öngörülen bütüncül yönetimi, yapılan arazi çalışmaları, ilgili kişilerle görüşmeler, havzanın fiziki-beşerî yapısı, ulusal ve uluslararası protokoller dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte havza yönetimi uygulamalarında sorun teşkil eden "nehir havza bölgeleri" ve "uluslararası havzalar" konularına değinilmiştir. Türkiye'de bütüncül havza yönetimi yaklaşımının yasal ve kurumsal yapısı dikkate alındığında, Ermenek Çayı Havzası gibi nispeten küçük bir havzada dahi; 4 il, 12 ilçe, 3'er tane DSİ-OGM müdürlüğü ve ilgili bakanlık temsilcileri gibi birçok paydaşın sorumluluğu bulunmaktadır. Çalışmada, kurullarda bir araya getirilen ilgili kurumların yetki alanları havza sınırları kapsamında değerlendirilmiş ve muhtemel sorunlar açıklanmıştır. Ermenek Çayı Havzası özelinde, Türkiye'nin bütüncül havza yönetimi yaklaşımındaki; güçlü yönleri, zayıf yöneleri, fırsat ve tehtidleri belirtilerek, elde edilen sonuçlar kapsamında çözüm önerileri sunulmuştur. Değerlendirmeler sonucunda Türkiye'de ulusal havza sınıflandırmasının belirlenmediği tespit edilmiştir. SÇD'ye uyum kapsamında benimsenmesi gereken havza sınıflandırmasının ise Türkiye'deki havzalar ile uyumsuz olduğu anlaşılmıştır. Havza yönetimi konusunda ulusal ölçekteki en büyük sorun, uluslararası havzalardır. Komşu ülkelerle antlaşmaların bulunmaması bu sorunun temelini oluşturmaktadır. Ermenek Çayı Havzası özelinde değerlendirildiğinde, havza yönetimi kurulları özellikle Havza Yönetim Heyeti- yetki alanları bakımından sorun oluşturmaktadır. Ayrıca havza içerisinde 12 siyasal idari birimin bulunması da bütüncül havza yönetimi faaliyetlerinin uygulanmasını güçleştirecektir. Çalışmada, havza yönetimi konusunda DSİ-OGM gibi önemli kurum sınırlarının havza sınırları ile uyumsuz olduğu belirlenmiştir. Bu kurumların kendi aralarında ve havza ölçeğindeki uyum sorunları, havza yönetiminin küçük havzalarda dahi uygulanma zorlukları bulunduğunu göstermektedir. Bu sebeple, havza yönetimi konusunda öncelikle uygulayıcı birimlerin (DSİ, OGM gibi) yetki alanlarını ve faaliyetlerini havzalara göre belirlemesi daha gerçekçi bir yaklaşım olarak görülmektedir. Anahtar Sözcükler : Ermenek Çayı Havzası, havza yönetimi, bütüncül yaklaşım, havza, entegrasyon
In this thesis, the applicability of the holistic basin management approach is evaluated in the case of Ermenek River Basin. The study area is comprised an area of 4073 km² within Göksu River Sub-Basin as part of Ermenek River Basin. The holistic basin management approach is aimed to analyze the possible general impact in Turkey and Ermenek River Basin in particular. For this purpose, the emergence process of the basin management approach was explained first. Since the basin management approach is based on managing water resources, the process is associated to the control of water resources. For thousands of years, people have been trying to manage resources. The process which, date back to 6000 BC, also expresses the need for people to use all-natural resources in sustainable manner including water. For this reason, people have adopted various approaches to protect and use natural resources, especially the water, throughout the history. One of these approaches is the holistic basin management, which was first coined in the 18th century. In this thesis, the development process of the understanding of basin management with different approaches (single-purpose, dual-purpose, etc.) has been followed and its current status has been explained. Basin management at the current stage is an approach in which social, economic, and ecological factors in the basin are considered in the holistic way. A holistic basin management approach started to be adopted by many countries in recent years, while entering in Turkey's agenda with the EU WFD. Turkey has to comply with integrated basin management within the scope of the EU full membership process, based on the WFD. In this context, the course of the works that came to the fore as water management in Turkey until the 2000s, and then turned into basin management with the process of compliance with the WFD were emphasized. In addition, the boards formed by Turkey in order to carry out basin management activities are also described and the legal basis, structure, duties and responsibilities of these boards are explained. In the research, firstly, the physical and human characteristics of the Ermenek River Basin were explained. Besides, morphometric analyzes were carried out both to create quantitative bases of physical properties and to suggest a useful method in basin management studies. Linear, areal, and relief morphometry of the basin were calculated over 23 parameters. In the study, the predicted holistic management of Ermenek Basin was evaluated by conducting field studies, interviews with related people and considering the physical-human structure of the basin national and international protocols. The issues of "river basin districts" and "transboundary basins" which are problematic in basin management applications are also explained. Taking into account the legal and institutional structure of the holistic basin management approach in Turkey even in a relatively small basin such as Ermenek River Basin, 4 provinces, 12 districts, 3 DSI-OGM directorates and related ministry representatives, as well as many stakeholders are found responsible for management activities. In the study, the jurisdiction areas of the relevant institutions were evaluated within the scope of the basin and possible problems were explained. Strengths, weaknesses, opportunities, and threats were presented and solutions were offered within the scope of the results obtained for Ermenek River Basin in particular to understand Turkey's approach to holistic basin management. The results of evaluation revealed the absence of the specific national basin classification in Turkey. The classification of the basin adopted within the scope of compliance with WFD was found to be incompatible with the basins in Turkey. The international basins issue remains the biggest problem in national basin management. The absence of agreements with neighboring countries underlies this problem. The Basin Management Committee of Ermenek River Basin, the basin management committees faces problems in terms of jurisdiction. Besides, the presence of 12 political-administrative units within the basin also make it difficult to implement holistic basin management activities. In the study, it was determined that important institution boundaries such as DSI-OGM in the basin management are conflicting with the basin boundaries. The adaptation problems between these institutions and at the basin scale show that there are difficulties in applying basin management even in small basins. For this reason, it is found that more realistic approach for the implementing units (such as DSI, OGM) to determine their jurisdiction and activities according to basins is required. Key Word : Ermenek River Basin, basin management, holistic approach, basin, integration
In this thesis, the applicability of the holistic basin management approach is evaluated in the case of Ermenek River Basin. The study area is comprised an area of 4073 km² within Göksu River Sub-Basin as part of Ermenek River Basin. The holistic basin management approach is aimed to analyze the possible general impact in Turkey and Ermenek River Basin in particular. For this purpose, the emergence process of the basin management approach was explained first. Since the basin management approach is based on managing water resources, the process is associated to the control of water resources. For thousands of years, people have been trying to manage resources. The process which, date back to 6000 BC, also expresses the need for people to use all-natural resources in sustainable manner including water. For this reason, people have adopted various approaches to protect and use natural resources, especially the water, throughout the history. One of these approaches is the holistic basin management, which was first coined in the 18th century. In this thesis, the development process of the understanding of basin management with different approaches (single-purpose, dual-purpose, etc.) has been followed and its current status has been explained. Basin management at the current stage is an approach in which social, economic, and ecological factors in the basin are considered in the holistic way. A holistic basin management approach started to be adopted by many countries in recent years, while entering in Turkey's agenda with the EU WFD. Turkey has to comply with integrated basin management within the scope of the EU full membership process, based on the WFD. In this context, the course of the works that came to the fore as water management in Turkey until the 2000s, and then turned into basin management with the process of compliance with the WFD were emphasized. In addition, the boards formed by Turkey in order to carry out basin management activities are also described and the legal basis, structure, duties and responsibilities of these boards are explained. In the research, firstly, the physical and human characteristics of the Ermenek River Basin were explained. Besides, morphometric analyzes were carried out both to create quantitative bases of physical properties and to suggest a useful method in basin management studies. Linear, areal, and relief morphometry of the basin were calculated over 23 parameters. In the study, the predicted holistic management of Ermenek Basin was evaluated by conducting field studies, interviews with related people and considering the physical-human structure of the basin national and international protocols. The issues of "river basin districts" and "transboundary basins" which are problematic in basin management applications are also explained. Taking into account the legal and institutional structure of the holistic basin management approach in Turkey even in a relatively small basin such as Ermenek River Basin, 4 provinces, 12 districts, 3 DSI-OGM directorates and related ministry representatives, as well as many stakeholders are found responsible for management activities. In the study, the jurisdiction areas of the relevant institutions were evaluated within the scope of the basin and possible problems were explained. Strengths, weaknesses, opportunities, and threats were presented and solutions were offered within the scope of the results obtained for Ermenek River Basin in particular to understand Turkey's approach to holistic basin management. The results of evaluation revealed the absence of the specific national basin classification in Turkey. The classification of the basin adopted within the scope of compliance with WFD was found to be incompatible with the basins in Turkey. The international basins issue remains the biggest problem in national basin management. The absence of agreements with neighboring countries underlies this problem. The Basin Management Committee of Ermenek River Basin, the basin management committees faces problems in terms of jurisdiction. Besides, the presence of 12 political-administrative units within the basin also make it difficult to implement holistic basin management activities. In the study, it was determined that important institution boundaries such as DSI-OGM in the basin management are conflicting with the basin boundaries. The adaptation problems between these institutions and at the basin scale show that there are difficulties in applying basin management even in small basins. For this reason, it is found that more realistic approach for the implementing units (such as DSI, OGM) to determine their jurisdiction and activities according to basins is required. Key Word : Ermenek River Basin, basin management, holistic approach, basin, integration
Açıklama
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Yönetimi ve Planlaması Ana Bilim Dalı
Anahtar Kelimeler
Coğrafya, Geography ; Ormancılık ve Orman Mühendisliği