Hanefî Mezhebine Göre Umûmü’l-Belvâ

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2024-06-28

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Klâsik dönemde Hanefî usûlünde daha çok haber-i vâhidi tenkid ölçütü olarak öne çıkan umûmü’l-belvâ kavramı, genel olarak fakihlerin fıkhî hükümlerin tatbikinde umûmî zorluk ve meşakkatlerin giderilmesi için de sıkça başvurduğu bir yöntem olmuştur. Bugün ise meşakkate sebep olan toplumsal meselelere yönelik şer’î çözüm yollarından biri olarak fıkhın dinamik yapısı ve işlevselliğine hizmet eden bir unsur olarak varlığını sürdürmektedir. Bu bakımdan umûmü’l-belvâ çerçevesinden haber-i vâhide yönelik bakış, klâsik fıkıh usûlünün fikrî altyapısını anlamaya yönelik olmaktadır. Bununla birlikte mezkûr kavram penceresinden bugüne ve yarına bakış, kat’î şer’î sınırları ihlâl etmemek kaydıyla meşakkatleri ve zorlukları giderici, hükümleri hafifletici genel bir prensibin potansiyelini anlamaya yönelik olmaktadır. Hanefîleri belvâya yönelten sebepler çeşitlidir. Diğer mezheplerin genellikle zarûret sebebiyle hükümlerde tahfife gidildiği bilinmektedir. Ancak bunu yaparken belvâ kavramından daha ziyâde kendi metodolojik çerçevelerinde farklı kavramlarla bu tahfîfi ifade ettikleri görülmektedir. İtirazların ve tartışmaların daha çok haber-i vâhidin kabul şartlarına belvâ şartı getirilmesiyle ortaya çıktığı görülmektedir. Umûmü’l-belvâ prensibinin maslahat, ihtiyaç, zarûret gibi kavramlarla birlikte hareket ettiği düşünülecek olursa, bu kavramın güncel meseleler üzerinde şer’î sınırların müsaade ettiği ölçüde mükelleflere yönelik şer’î açıdan büyük kolaylıklar sağlayacağı anlaşılmaktadır. Bunun birlikte umûmü’l-belvâda meşakkatin şiddeti ile zarûret arasında sıkı bir ilişkinin bulunduğu anlaşılmış bulunmaktadır. Bu bağlamda şer’î sınırların ve dinin temel gayesinin ihlâl edilmemesi bakımından meşakkatin şiddetinin tespiti büyük önem arz etmektedir. Zira umûmü’l-belvânın suistimâle açık ve müsait yapısı da buradan kaynaklanmaktadır. Nitekim bu endişeyi haklı çıkaracak bir takım temâyüllerin varlığı ve hatta çalışmaların yapıldığı tespit edilmiştir. ?
In the classical period, the concept of “Um?m al-balw?” in the Hanafi al-usûl methodology primarily emerged as a criterion for critiquing solitary reports (khabar al-wahid). Generally, al-fuqahâ have frequently utilized this concept as a method to alleviate general difficulties and hardships. Today, it continues to serve as an element that contributes to the dynamic structure and functionality of Islamic jurisprudence by providing shari'a-compliant solutions to contemporary social issues that carry general hardship. From the perspective of um?m al-balw?, the approach towards khabar al-wahid aims to understand the intellectual framework of classical fiqh methodology. Additionally, viewing the present and future through this concept allows for understanding the potential of a general principle that alleviates difficulties and mitigates rulings, without violating definitive shari'a boundaries. The reasons that drive the Hanafis towards the use of belvâ are varied. It is known that other schools of thought generally relax rulings due to necessity. However, they often express this relaxation within their methodological frameworks using different terms rather than the concept of belvâ. It is observed that objections and debates mostly arise from the introduction of the belvâ condition to the acceptance criteria of khabar al-wahid. If we consider that the principle of um?m al-balw? operates alongside concepts such as public interest (maslaha), necessity (haja), and dire necessity (darura), it becomes apparent that this concept can provide significant shari'a-compliant conveniences to individuals concerning contemporary issues, to the extent allowed by shari'a boundaries. Moreover, it has been understood that there is a close relationship between the severity of hardship in umûmü’l-belvâ and the concept of dire necessity. In this context, determining the severity of hardship is of great importance to avoid violating shari'a limits and the fundamental objectives of the religion. The susceptibility to misuse inherent in the concept of um?m al-balw? stems from this relationship. Indeed, there have been tendencies and even studies that justify this concern."

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Umûmü'l-Belvâ, Zarûret, Haber-i Vâhid, İstihsân, Şöhret, Um?m al-balw?, Necessity, Âhâd hadith, Istihsan, Fame

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye